Yıllar oldu ama sen hiç yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | لقد مرت سنوات ولم تكبري يوم واحد |
Hiç yaşlanmamışsın. Sana bir hediye getirdim. | Open Subtitles | لم تكبري. ولقد جلبت لكِ هديّة. |
Şu haline bak. Hiç yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | انظري لنفسكِ، لم تكبري يوماً |
Pekâlâ, görünüşe göre yaşlanmamışsın çünkü tıpkı Bronx' dan gelen bir delikanlı gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | من الواضح أنك لا تشيخ لأنك تبدو "مثل ذلك الفتى الذي نشأ في "برونكس |
Hiç yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | يا إلهي أنت لا تشيخ ما سر هذا؟ |
En kötüsüne hazırlanmıştım ama görünüşe göre bir gün bile yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | يبدو أنك لم تشِخ يومًا. |
Yaşlanmışsın. Bayan Frederic, sen yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | سيّد (فيريديك) و أنتِ لم تكبري |
- İtiraf etmeliyim ki o kadar da çok yaşlanmamışsın Jess. | Open Subtitles | على أن أقول (جيس), لم تكبري كثيراً |
- İtiraf etmeliyim ki o kadar da çok yaşlanmamışsın Jess. | Open Subtitles | على أن أقول (جيس), لم تكبري كثيراً |
Hiç yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | لم تكبري يوماً |
Yemin ederim hiç yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | أقسم أنك لم تشيخ يومًا. |
-Bir gün bile yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | -إنك لم تشيخ يوماً |
Oliver, hiç yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | (أوليفر)، لم تشيخ ولو ساعة |
Bir gün bile yaşlanmamışsın. | Open Subtitles | -إنّك لم تشِخ مقدار يومٍ . |