Bedeninizi sertleştirebilir ve yaşlanmanın etkilerini ciddi oranda azaltabilirsiniz. | Open Subtitles | "بهِ تجعل جسدكَ أصلد، وكذلك تُبطئ من مُعدل شيخوختكَ" |
Bedeninizi sertleştirebilir ve yaşlanmanın etkilerini ciddi oranda azaltabilirsiniz. | Open Subtitles | "بهِ تجعل جسدكَ أصلد، وكذلك تُبطئ من مُعدل شيخوختكَ" |
İçgüdüsel olarak yaşlanmanın ne demek olduğunu biliyoruz. | TED | نحن نعرف بديهيًا ما الذي تعنيه الشيخوخة. |
yaşlanmanın sırrı budur, her şey tam tersine döner. | Open Subtitles | هذا سرّ الشيخوخة كلّ شيء يصبح عكس ذلك تمـاماً |
Bunamayı yaşlanmanın olağan ve kaçınılmaz bir parçası olarak düşündük. | TED | و اعتبرنا أن الخرف مرحلة طبيعية و لامفر منها من التقدم بالعمر. |
Ben bunun erken yaşlanmanın bir çeşit aşırı bir versiyonu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد انه شكل كثيف ومفرط من الشيخوخه المبكره |
Ama şunu öğrendim. Ayrıca bu yaşlanmanın artı yanlarından biridir. | Open Subtitles | لكنني تعلمت هذا وهو أحد الإيجابيات في التقدم بالسن |
Ancak yaşlanma hakkında ne kadar bilgi sahibi olursak, yaşlanmanın kaçınılmaz bir düşüş olduğu fikri göze o kadar yanlış gelmeye başlıyor. | TED | لكن كلما عرفنا أكثر عن التقدم في السن، كلما كانت الصورة أوضح عن أن دورة الهبوط الكاسح غير دقيقة إطلاقا. |
Bedeninizi sertleştirebilir ve yaşlanmanın etkilerini ciddi oranda azaltabilirsiniz. | Open Subtitles | "بهِ تجعل جسدكَ أصلد، وكذلك تُبطئ من مُعدل شيخوختكَ" |
Bedeninizi sertleştirebilir ve yaşlanmanın etkilerini ciddi oranda azaltabilirsiniz. | Open Subtitles | "بهِ تجعل جسدكَ أصلد، وكذلك تُبطئ من مُعدل شيخوختكَ" |
Bedeninizi sertleştirebilir ve yaşlanmanın etkilerini ciddi oranda azaltabilirsiniz. | Open Subtitles | "بهِ تجعل جسدكَ أصلد، وكذلك تُبطئ من مُعدل شيخوختكَ" |
yaşlanmanın en iyi tarafı ne biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلم أفضل شيء في الشيخوخة شعرك يصبح رمادي |
yaşlanmanın ne demek olduğunu asla öğrenmeyeceğin için ne kadar şanslı olduğunun farkında bile değilsin. | Open Subtitles | لستِ تدركين كم أنتِ محظوظة لأنّكِ لن تمرّي بمرحلة الشيخوخة. |
..birşeyler bildiğini hissetmeye... ..bütün bu yaşlanmanın birşeye değdiğine.. | Open Subtitles | احتاج لأن يشعر بأنه يعرف شيئًا. بأن كل هذه الشيخوخة كانت تستحق شيئًا |
Eğri, yaşlanmanın beyni etkileme yolunu belirten bir fonksiyon. | TED | المنحنى هو طريقة تأثير التقدم بالعمر على الدماغ. |
Babam ölmeden önce, yaşlanmanın en kötü tarafı önemli olan şeyleri korumanın giderek zorlaştığını söylemişti. | Open Subtitles | قبل أن يتوفى أبي قال أن أسوأ ما في التقدم بالعمر أنك لا تعد قادراً على حماية ما يجب حمايته |
"Süper yaşlanmanın", çapraz bulmaca çözmekten nasıl bir farkı var? | Open Subtitles | كيف تكون الشيخوخه الخارقه مختلفه عن حل الكلمات المتقاطعه |
İşte yaşlanmanın güzel yanlarından birisi de budur. | Open Subtitles | ولكن هذا شيئُ جيد حول التقدم بالسن |
Aralarındaki bağı yaşlanmanın yalnızlığından koruyan | TED | يرون ارتباطهم بأنه الدرع الحامي من الوحدة التي يجلبها التقدم في العمر. |