Yahudiler'in buna inanmadığını söylüyor. | Open Subtitles | الناس أشاروا لليهود لينبهوهم؟ يقول ان اليهود لم يصدقوا |
Yahudiler'in yanına yaklaşabilenler onları uyarmak için bunu yapıyorlardı. | Open Subtitles | الذين اتيحت لهم الفرصة للاقتراب من اليهود اشاروا عليهم لينذروهم |
Yabancı Yahudiler'in buraya yolcu vagonlarında geldiklerini söylüyor. | Open Subtitles | يقول ان اليهود الاجانب وصلوا هنا بقطارات الركاب |
Şu an seksen yaşında olduğunu ve hafızasının pek iyi olmadığını, ...Yahudiler'in de kırk yıl önce gittiklerini söylüyor Hanımefendi. | Open Subtitles | تقول انه في الـ 80 وذاكرتها ليست على مايرام ورحل اليهود من 40 سنة |
Polonyalılar Yahudiler'in Chelmno'da öldürüleceklerini biliyorlar mıydı? | Open Subtitles | هل عرف البولنديون أن اليهود سيعدمون في خليمنو؟ |
Her kasaba ve köyde, iki yahut üç sokak kapatılmış ve Yahudiler'in başına nöbetçi dikilmiş. | Open Subtitles | في كل قرية أو مدينة تم اغلاق شارعين الى 3 شوارع وتم مراقبة اليهود |
Polonyalılar Yahudiler'in Chelmno'da gaz odalarına sokulacaklarını biliyorlar mıydı? | Open Subtitles | هل علم البولنديون أن اليهود كانوا سيعدمون في خليمنو؟ |
Yahudiler'in kiliseye kilitlendikleri zamanı anımsıyorlar mı? | Open Subtitles | يذكرون عندما كان اليهود محبوسون في هذه الكنيسة؟ |
Hanımefendinin az önce dediğine göre, ...Yahudiler'in bavullarını karşıdaki eve yığmışlar. | Open Subtitles | قالت السيدة من قبل ان امتعة اليهود تم القاؤها في البيت المقابل للكنيسة |
Nihayetinde, bunun Polonyalı Yahudiler'in ya da Berkenau'da 6 ay kalmış Theresienstadt'lı Yahudiler'in yararına ve insanlara anlatılacak bir şey olduğunu düşündük. | Open Subtitles | اعتقدنا ان اخبار اليهود بمصيرهم سيفيدهم اليهود من بولندا أو اليهود من تشيكوسلوفاكيا |
Hıristiyanlar Yahudiler'in biraraya getirildiğini duydu. | Open Subtitles | نعم تجمع الناس سمع المسيحيون ان اليهود يتم تجميعهم |
Bizim işimiz gettoda yaşamı devam ettirmek ve Yahudiler'in iş gücünden yararlanmaktı. | Open Subtitles | عملنا هو المحافظة على الحي اليهودي والمحافظة على اليهود كعمال |
Bu yapılanlara Yahudiler'in tepkisi ne oluyordu? | Open Subtitles | ماذا كان باستطاعة اليهود فعله حيال هذه الاجراءات؟ |
İnsanlar öldürüldü. Yahudiler'in neden diğer tüm insanlardan daha yüksek standartları var bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد كانت تلك حربا وطبيعيا أن يقتل أناس أريد معرفة ما دخل اليهود |
Siz Yahudiler'in, başka türlü iş tuttuğunu biliyorum ama şöyle bir düşünüyorum da, üçlü takılmanın sizin Azâd Yolu'nuzda bir mola yeri olduğunu hiç hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكم أيها اليهود لديكم أشياء مختلفة لكن ما أعرفه ممارسة الجنس الثلاثي لم يكن في الحسبان في طريق الغفران |
Mike, bu ülkedeki Yahudiler'in çoğu domuza karşı değil. | Open Subtitles | مايك، أكثر اليهود في هذه البلادِ تأكل لحمِ الخنزير. |
İsa'ya inanabilirsiniz ama bence Neil Diamond her zaman Yahudiler'in Kralı olacak. | Open Subtitles | يمكنك الاحتفاظ يسوع. بقدر ما أشعر بالقلق، سوف نيل دايموند تكون دائما ملك اليهود. |
Bunun sebebi, kanun güçlerinin Yahudiler'in tetikçi olmasını beklememesiydi. | Open Subtitles | والسبب هو تطبيق القانون لم يتوقع احد ان اليهود هم المنفذين |
Bu, yalnız Kolo'daki değil, bölgedeki tüm Yahudiler'in mi başına geldi? | Open Subtitles | حدث هذا لجميع اليهود ليس فقط يهود كولو؟ |
Olaylara yalnızca dışarıdan tanıklık ettim, ...Yahudiler'in gelişine, yerleştirilişlerine, | Open Subtitles | شاهدتها فقط من الخارج وصول اليهود وتفريغهم... |