ويكيبيديا

    "yakışıklısın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وسيماً
        
    • وسيم
        
    • ووسيم
        
    • المظهر
        
    • وسيمٌ
        
    • وسامة
        
    • وسيما
        
    • الوسامة
        
    • أوسم
        
    • سيم
        
    • أنتَ مثيرٌ
        
    • أنيقاً
        
    • مظهرك جيد
        
    Her zamanki gibi çok yakışıklısın. Open Subtitles أوه ، قد أصبحت وسيماً أكثر من أي وقتٍ مضى
    Hâlâ acayip yakışıklısın. Burada görevin ne? Open Subtitles لا تزال وسيماً كالسابق ما الذي يجعلونكَ تعمل عليه؟
    Uzunsun, evlisin yakışıklısın, aptal sayılmazsın, ve de mavi gözlüsün. Open Subtitles طويل، متزوج, وسيم ولست مغفلًا جدًّا, وتملك عينان زرقاوان.
    Sen uzun, esmer ve yakışıklısın. Her kadının da istediği budur. Open Subtitles أنت طويل, أسمر, ووسيم هذا هو ما تريده أى امرأة
    Çekingen olamayacak kadar yakışıklısın. Open Subtitles تبدو حسن المظهر ، فلا حاجة لأن تكون خجولا
    Çok yakışıklısın. Ve bu kasabadaki hiçbir erkek benimle yürümez. Open Subtitles أنتَ وسيمٌ جدّاً و لا يقبل أيّ رجلٍ في هذه البلدة بالسير معي
    Yakışıklı olduğu için ünlü olan adamdan daha yakışıklısın. Open Subtitles في الواقع أنت أكثر وسامة من الرجل الذي إشتهر لكونه وسيماً
    Charlie, ne kadar da yakışıklısın! Open Subtitles شارلي.. إنك تبدو وسيما لم استطع التعرف عليك
    İnanılmaz, yakışıklı olduğu için ünlü olan birinden daha yakışıklısın. Open Subtitles الأمر مدهش أنت أكثر وسامة من الرجل الذي إشتهر لكونه وسيماً
    Yeni görünüşünü sevdim, yakıyor. Çok yakışıklısın yakışıklı. Open Subtitles . أحببت مظهرك الجديد . تبدو وسيماً جداً ، وسيم
    Hiç değişmemişsin. Hâlâ genç ve yakışıklısın. Sen de öyle. Open Subtitles لقد مر وقت طويل مازلت شاباً وسيماً
    Sahibin değilim. Zekisin, yakışıklısın. Open Subtitles أنا لا أملكك , أنت متألق حسن المظهر , وسيم
    yakışıklısın, cesursun, kahramansın duygu ustasısın, değişkensin, kötülüğe eğilimli ve hadımsın. Open Subtitles أنت وسيم وشجاع و نبيل معاقَ عاطفياً، عصبي عرضة للشرِّ ولا تستطيع الجماع
    Sen çok yakışıklısın ve bu hippi halin kesinlikle senin için hiç uygun değil. Open Subtitles أنت وسيم جدا، وذلك الهبي يعمل لا يعمل شيء على الإطلاق لك
    Evet, bu adada cesur, gözüpek ve yakışıklısın. Open Subtitles نعم، أنت شجاع وجريء ووسيم بهذه الجزيرة ولك شأن
    Öyle gizemli ve yakışıklısın ki içinde bir italyan ruhu olmalı, haksız mıyım? Open Subtitles ،أنت غامض ووسيم للغاية لابد وأنك تخفي شيئاً ، صح؟
    Evet. Ama sen yakışıklısın, ben çirkinim. Open Subtitles نعم ، ولكنك شاب ووسيم جداً وأنا أقل من ذلك
    - Bir an fazla yakışıklısın diyeceksin sandım. Open Subtitles أعتقدتُ أنكِ ستقولين وسيمٌ جدآ
    Bu adil değil. Sen fark ediliyorsun ve yakışıklısın. Open Subtitles ليس من العدل انت تكبر لتصبح وسيما
    Ne kadar da yakışıklısın. Open Subtitles انظر اليك .. ماهذه الوسامة يتوجب عليك ان تصبح نجماً يوماً ما
    Hakaret gibi mi kaçar bilemiyorum ama bir kapıcı için fazla yakışıklısın. Open Subtitles أنا آسفة إن كان هذا مُهيناً لكنك أوسم من أن تكون بواباً
    Barney, komiksin, yakışıklısın çok da zekisin. Open Subtitles بارني انت و سيم و مضحك و ذكي للغاية
    Abimin hizmetçisi olmak için fazla yakışıklısın. Open Subtitles أنتَ مثيرٌ للغاية لتكون سافلة أخي
    Bugün çok yakışıklısın patron. Open Subtitles تبدو أنيقاً اليوم يا رئيس.
    Niye? yakışıklısın diye mi? Open Subtitles لماذا , لأن مظهرك جيد ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد