ويكيبيديا

    "yakışır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يليق
        
    • ستبدو
        
    • ملائمة
        
    • تناسب
        
    • تلائم
        
    • جديرة
        
    • يلائمك
        
    • يتماشى
        
    • أيّ شئَ أقل مِنْ
        
    Senin önemine yakışır biçimde davranılacaktın. Open Subtitles اردت ان نتعامل بهذه الطريقة يليق باهميتك
    İnsana yakışır her şeye hazırım. Fazlasına kalkışan insan değildir. Open Subtitles أجرؤ على عمل كل شئ يليق برجل ومن يجرؤ على عمل شئ أكبر فلا وجود له
    - Anneniz çuval bile giyse yakışır, değil mi? - Evet. Open Subtitles أن ماما ستبدو رائعة حتى لو أرتدت سترة فضفاضة ، صحيح؟
    Güzel bir yüzüm olduğundan bende homoca durur. Ama sendeki bu suratla sana yakışır. Open Subtitles ستبدو شاذة عليّ لأني املك وجهاً جميلاً لكنك ستفلت من ذلك بوجهك هذا
    Seni, vazifene yakışır şekilde temizleyip, cenazeye hazırlayacağız. Open Subtitles سوف نقوم بتنظيفك وتقديمك بطريقة ملائمة لشرف خدمتك
    Şehirdeki her şey ismine yakışır bir güzelliğe sahip. Open Subtitles يجب أن يكون لديهم تسهيلات تناسب هذه المدينة
    "Başarınızı alçakgönüllülükle kabul etmelisiniz üzücü ve kederli günlere hazır olmalısınız ve bir erkeğe yakışır şekilde cesaretle karşılamalısınız." Open Subtitles يقول عليك أن تتحمل النجاح بإذلال وتكون مستعداً عندما يأتي يوم الحزن والحداد وتقابلها بشجاعة تلائم رجلاً
    Bence yatağına yakışır ve sana da harika yavrular doğurur. Open Subtitles إنها جديرة بك أؤكد لك ذلك و ستمنحك نسلاً تتباهى به
    Benim bir sürü yüzüm var ama sana en çok bu yakışır. Open Subtitles لديّ العديد والعديد. لكن هذا الوجه أفضل ما يلائمك.
    Büyülü, ilişkinize yakışır bir şey hak ediyor. Open Subtitles إنها تستحق شيئاً ما سحري شيء ما شيئا ما يليق بعلاقتكم
    Bir krala hizmet edenlere yakışır şekilde üzerinde olmalısın. Open Subtitles يتم تنظيمها بدقة ما يليق أولئك الذين يخدمون الملك.
    Senin önemine yakışır biçimde davranılacaktın. Open Subtitles لقد كنت في أن يعامل بطريقة يليق بأهمية الخاص بك.
    Ona bir kraliyete yakışır şekilde davranın. Open Subtitles عاملوه بشكل يليق بالعائلة المالكة.
    Yarborough kontuna yakışır şekilde. Open Subtitles سـ"أنفجر غاضبا" بأسلوب يليق بـ"إيرل ياربوروغ
    Evime çok yakışır diye düşündüm. Beklerken bakabilir miyim? Open Subtitles ظننتُ أنّها ستبدو رائعة في شقّتي، فكّرتُ في أن ألقي عليها نظرة أثناء انتظاري
    Senin almanı istiyorum çünkü sana çok yakışır. Open Subtitles اريدك انت ان تأخذيها لإنها ستبدو جميلة عليك
    Bu gömlek bana yakışır mı? Open Subtitles ما مدى ملائمة هذا القميص عليّ؟
    Yemek hizmeti sana daha çok yakışır. Open Subtitles فانت اكثر ملائمة مني لمهنة متعهد الطعام
    Bu yüzden de karakterine yakışır bir mesleği olması lazım. Open Subtitles وهذا هو السبب في أن يبغي أن تكون لدية مهنة تناسب رجلاً نبيلا
    Bu yara izleri, sizin gibi bir müstakbel azize yakışır. Open Subtitles هذهِ العلامات سوفَ تناسب قديس مستقبلي مثلك
    Bir kraliçe yerine bir cariyeye yakışır. Open Subtitles تلائم محظية بدلاً من ملكة.
    Üçüncü İmparatorluğa yakışır güzellikte. Müthiş. Open Subtitles جديرة حقا بالرايخ الثالث، رائعة
    Ve karının yatağını sıcak tutmak sana daha çok yakışır. Open Subtitles و يبقى سرير زوجتك دافئ و يلائمك بشكل أفضل
    Aslında, Claudia Miller sırt çantası taşıyabilir, çirkin ayakkabılarına da yakışır hem. Open Subtitles في الواقع، كلوديا ميلر قد تملك حقيبة ظهر كي يتماشى مع أحذيتها القبيحة
    Bir şirket patronuna da bu yakışır. Open Subtitles لم اتوقّعَ أيّ شئَ أقل مِنْ ان يكون مستبدّ متعلّق بالشركات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد