Vaftiz oğlum. Bildiğin gibi babası da en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | إنه إبني بالعماد و والده كان أقرب أصدقائي |
Charles Vane şu hayattaki en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | كان (تشارلز فين) من أقرب أصدقائي في العالم |
Uzun bir süre, gemideki en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | لمدة طويلة كان أقرب صديق لي في هذه السفينة |
O benim en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | كانت أقرب صديق لي مم |
Marv benim en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | كان مارف أقرب صديق لي. |
Lorraine Hansberry, en yakın arkadaşımdı... | Open Subtitles | [نينا] لورين هانزبيري) كانت أقرب صديق لي)، |
O benim en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | كان أقرب صديق لي |
O benim en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | كان أقرب صديق لي |