O ve Roger çok yakındılar, Roger'i da daha önce defalarca korumuştur. | Open Subtitles | فهو وروجر كانا قريبين من بعضهما وقد غطى عن روجر من قبل |
Birbirlerine ağabey/bacım diyorlardı ve oldukça yakındılar. | Open Subtitles | وكانوا يدعون بعضهم البعض ب سيدي\ سيدتي و كانوا قريبين من بعضهم البعض |
Bir bahçıvanla ev sahibesinin olabilecekleri kadar yakındılar. | Open Subtitles | كانوا قريبين جدا مثل ما قد يكون قرب سيدة المنزل والبستاني التابع لها |
Iraklı bir silah satıcısı için silah kaçıran bir kuzeni vardı ve yakındılar. | Open Subtitles | كان أحد أقاربه يهرب الأسلحة من أجل تاجر سلاح عراقي، و كنا مقربين. |
Babamla çok yakındılar. Amcam sayılırdı. | Open Subtitles | هوَ و أبي كانوا مقربين جداً كان بمثابة عم لي |
Rahmetli kocam Frank'le çok yakındılar. | Open Subtitles | زوجي الراحل، فرانك، كانا مقربين |
Bir birlerine çok yakındılar. Hatta sevgili olduklarını sandım. | Open Subtitles | ،كانتا قريبتين من بعضهما حتى اعتقدت انهما على علاقة |
Oda arkadaşıymış, muhtemelen çok yakındılar. | Open Subtitles | كانو شركاء في الغرفه من المحتمل انهم قريبين جدا |
Çok yakındılar. - Ama bu değişti. | Open Subtitles | ـــ كانا يبدوان قريبين من بعضهما ــــ لكن ذلك تغير |
İki insanın yakın olabileceği kadar birbirlerine yakındılar. | Open Subtitles | وقد كانوا قريبين جداً من بعضهم البعض. |
Esas adamlar kimlerdi, ve İmparator'a ne kadar yakındılar? | Open Subtitles | من هم اللاعبين الأساسيين وكم كانوا قريبين من " الإمبراطور. |
çok yakındılar | Open Subtitles | كانوا قريبين جداً |
Onun için kaybetmek zor, özellikle Chen Zhen'e.Birbirlerine çok yakındılar. | Open Subtitles | من الصعب فقدان احد و خصوصا احد مثل (تشين زين) كانوا قريبين جدا من بعضهما |
O ve Nathan çok yakındılar ve... | Open Subtitles | هو ونيثن كانا قريبين جداً... لذا |
Dediler ki: "Kelly Campbell ile konuşun. Çok yakındılar." | Open Subtitles | قالو "تحدث لـ(كيلي كامبل) لقد كانو مقربين" |
Constance'a hayrandı. Birbirlerine çok yakındılar. | Open Subtitles | لقد كانوا مقربين حقيقة مقربين |
Evet, oldukça yakındılar. | Open Subtitles | حسناً, لقد كانو مقربين جداً |
Bay shelby ve amcam çok yakındılar. | Open Subtitles | السيد "شيلبي" و عمي كانا مقربين |
Cray'le Nate yakındılar. | Open Subtitles | كراى و نايث كانوا مقربين |
- Evet. Çok yakındılar. | Open Subtitles | -أجل إنهم كانوا مقربين جداً |
Amy ve Cynthia çok, çok yakındılar. | Open Subtitles | لذا ايمي وسنثيا كانتا قريبتين جدا جدا |
Yaşça birbirlerine çok yakındılar hem kişisel olarak hem de... entellektüel açıdan yakınlaşıp, birlikte eğitim almışlar büyük bir dostluk kurmuşlardı. | Open Subtitles | كان الإثنان فى سن متقارب وأيضا متقاربين فى أشياء أخرى شخصيا وثقافيا وتعلموا من نفس المناهج |