Seni suç üstü yakalamak istiyorum,... o zaman da, canına okuyacağım. | Open Subtitles | أريد القبض عليك متلبساً، و عندما أفعل، سأقضي عليك بشكل نهائي. |
Biz bu adamı yakalamak için hep çalışıyoruz ve son dakikada | Open Subtitles | نحن نُتعب أنفسنا في القبض على هذا الرجل، وفي اللحظة الأخيرة |
Ancak çok dikkatli yaklaşılsa da bir fareyi yakalamak kolay değildir. | Open Subtitles | لكن الإمساك بالجرذان ليس أمرا سهلا مهما كنت حذراً باللحاق بهم |
Katili yakalamak için pek acele ettiğini söyleyemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | ليسوا في إندفاع كبير جداً للقبض على القاتل أليسوا كذلك؟ |
Sen işini yapıyorsun ve senin işin bir köstebek yakalamak. | Open Subtitles | إنكِ تؤدين مهمتكِ فحسب, و مهمتكِ هي القبض على العميل |
Sen de bir mütecavizi yakalamak için sokağa çıkma yasağı ve fazladan insan gücü için acil durum fonunu kullanmak istiyorsun. | Open Subtitles | و لهذا تريد فرض حظر التجول و تريد المزيد من الرجال و كل هذا من أجل القبض على متعدي ؟ بحقك |
Ancak sorun şurada: Kedi pirelerini yakalamak çok zor. | TED | لكن هنا تكمن المشكلة فمن الصعب القبض على براغيث القطط |
Hayalet bile suçluyu korumak istiyorsa onu yakalamak zor olacaktır. | Open Subtitles | إذا كان هُناك شبح يحمي المُجرم فسوف يكون من الصعب القبض عليهِ |
Dışarı çıkıp bir tanesini yakalamak istediğimde hastalıklı olabileceklerini söylediler. | Open Subtitles | ,أردت الخروج و الإمساك بواحد ,لكنهم قالوا أنهم يحملون أمراضا |
Erkek sivrisinekleri doğada yakalamak gerçekten çok zor çünkü insanlardan etkilenen sivrisinekler sadece dişiler. | TED | من الصعب الإمساك بذكر البعوض لأن الإناث وحدهنّ اللاتي ينجذبن للبشر. |
Yetimhaneye bağışlanan her bir kuruşu, müdür zimmetine geçiriyordu. Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki kendilerini doyurmak için fare yakalamak zorunda kalmışlardı. | TED | كان المدير يختلس كل سنت يتبرع به لدار الأيتام، وفي غيابي، كان الأطفال يعانون من إهمال فظيع حيث أجبروا على الإمساك بالفئران لإطعام أنفسهم. |
Evet, ben polisim. Senin gibi suçluları yakalamak için buraya geldim. | Open Subtitles | نعم ، أنا شرطي جاء إلى هنا للقبض على المجرمين أمثالكِ |
Bunu adalete hizmet etmek ve katil bir yamyamı yakalamak için yaptım. | Open Subtitles | قمت بذلك من أجل العدالة و للقبض على آكلي لحوم البشر المجرمين |
Ve gücünüzü sadece bu hayvanları yakalamak için kullanacağınıza dair güvence istiyoruz. | Open Subtitles | و نريد تأكيدك انك ستقوم بكل ما بوسعك للقبض على تلك المخلوقات |
Bu onları yakalamak için tek umudumuz planlarının sıradaki aşamasını oynamak. | Open Subtitles | إنه آملنا الوحيد للإمساك بهم أن نبلغ المرحلة التالية من خططهم |
Polislerin üç saat içinde hırsızları yakalamak için yeterli ekipmanı var. | Open Subtitles | سوف تتمكن الشرطه من الامساك باللصوص وذلك خلال 3 ساعات فقط |
yakalamak istiyoruz ve yakalamak yerine statik anlar dizisinde bırakıldık. | TED | ونحن نريد أن نقبض ، و لكن غادرنا من دون ذلك نقبض سلسلة من اللحظات ثابتة. |
Eğer bu şeyleri yakalamak bu kadar kolaysa belki randevuna bile yetişebilirsin. | Open Subtitles | لو كانت جميع هذهِ المخلوقات سهل القيض عليها فقد تستطيعين اللحاق بموعدكِ |
Senin işin bu olabilir müdürüm. Benim işim pislikleri yakalamak. | Open Subtitles | كلا, هذا هو عملك حضرة المديرة عملي أن أمسك بالمجرمين |
Güreş, kalçanın yere gelmesine izin vermek, yalandan... yalandan balık yakalamak. | Open Subtitles | التصارع، السماح للثمر بأن يقتلع، بشكل مزيف اصطياد السمك بشكل مزيف |
Onu yakalamak için sana yardım edebiliriz. O tekrar öldürecek. | Open Subtitles | نحن ممكن أن نساعدك كي تقبض عليه سيقتل مرّة أخرى |
Ay ışığını yakalamak, böyle bir kadını elinde tutmaktan kolaydır. | Open Subtitles | علمها الشيطان بنفسه أسرار الأغراء من السهل أن تمسك بالقمر |
Sadece karımı öldürüp, çocuğumu alan soysuzu yakalamak istiyorum. | Open Subtitles | انا فقط بِحاجه إلى إمساك .الأحمق الذى قَتَلَ زوجتى وخطفَ إبنى |
Hayır ama yakalamak için bir stratejimiz var. | Open Subtitles | لا لكن لدينا استراتيجية لنحاول ان نمسك به |
Red Lynch'i yakalamak için Joey'yi sorgulamam gerekiyorsa gerektiği takdirde sorgularım. | Open Subtitles | ولكى أقبض على ريد لينش بأستجواب جوى, فسأفعلها اى وقت لو كان ضروريا |
Seni yakalamak isteyen kişiyle romantik bir ilişkiye girme. | Open Subtitles | لا تتورط عاطفياً مع الشخص الذى يحاول الإيقاع بك |