ويكيبيديا

    "yakalanıp" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القبض عليه
        
    • القبض عليهم
        
    • اعتقالك
        
    • أُعتُقل و
        
    • إصطادوه
        
    • يُقبض
        
    • بالسُلْ
        
    Sen, yakalanıp da mutlu olan ilk ve tek kaçakçısın. Open Subtitles أنت المهرب الأول الذي يسعر بالسعادة حينما يتم القبض عليه
    Ancak standart altı ürünleri sattığı için yakalanıp hapse atıldı. Open Subtitles ولكن ألقي القبض عليه وسجن لبيع منتجات دون المستوى المطلوب
    Gerçek, benim gibiler yakalanıp ölür. Open Subtitles الحقيقة هي ، والرجال مثلي يموت القبض عليهم.
    Tabi, yakalanıp işkence görene veya kardeşin kaçırılana kadar. Open Subtitles حقا ؟ حتى تم اعتقالك وتعذيبك ، أو عندما اخذو أخاك
    Belki yakalanıp konuşmuştur. Open Subtitles ربما أُعتُقل و تحدث.
    Orada da, yakalanıp sergilenen... vahşi bir hayvan gibi, gösteriye çıkardılar. Open Subtitles وكانوايتعاملونمعي... كحيوانٍ إصطادوه. سلعة
    Uluslararası diplomatik ilişkilere göre hiç bir diplomatik görevli yakalanıp tutuklanamaz resmi kimliği belirlendikten sonra. Open Subtitles تحت اعتماد العلاقات الدبلوماسيه لا معتمد دبلوماسي قد يحجز او يُقبض عليه عندما يُثبت هويته
    Adı Loki'ydi ve o da yakalanıp Asgard Yüksek Konseyi tarafından adalet önüne getirilene dek insanlar üstünde deney yapıyordu. Open Subtitles اسمه لوكي و كان يجرى تجاربه على البشر أيضا حتى تم القبض عليه
    yakalanıp 3700 kilometre uzakta ömür boyu hapse atıldı. Open Subtitles لقد تم القبض عليه وذهب بعيدا الفان وثلاث مئة ميل بعيدا عنك
    Onun bir an önce yakalanıp, göz altına alınmasını istiyorum! Open Subtitles أريد أن يتم إلقاء القبض عليه بسرعة و دون ضجة!
    Bu yüzden, onlar devlet düşmanlarıdır ve kan akışı için yakalanıp işlenecekler. Open Subtitles لذا , فهم أعداءٌ للدولة وسيتم القبض عليهم وإعدادهم للتزويد بالدماء
    Bu nedenle, onlar devlet düşmanıdır ve kan akışı için yakalanıp işlenecekler. Open Subtitles لذا , فهم أعداءٌ للدولة وسيتم القبض عليهم وإعدادهم للتزويد بالدماء
    Sistematik bir şekilde yakalanıp hapsedilmişler. Open Subtitles لقد ألقي القبض عليهم واحداً واحداً. -بأي تهمة؟
    Saklanıp göze batmayacağım. Ama yakalanıp bir hücreye konursam o zaman sen de sıçtın demektir. Open Subtitles سأختبئ, ولكن لو تم اعتقالي فإنه سيتم اعتقالك أنتِ أيضًا
    Sonra da yakalanıp kovuldun. Open Subtitles ثم تم اعتقالك وتم طردك.
    Belki yakalanıp konuşmuştur. Open Subtitles ربما أُعتُقل و تحدث.
    Orada da, yakalanıp sergilenen... vahşi bir hayvan gibi, gösteriye çıkardılar. Open Subtitles وكانوايتعاملونمعي... كحيوانٍ إصطادوه. سلعة
    yakalanıp yok edilmemiz an meselesiydi, mucizevi bir şey olmadıkça. Open Subtitles كانت مسألة وقت فقط قبل أن يُقبض علينا أو نُدمر حتى حدث شيء إعجوبي
    Kız kardeşin aç kaldığı için bir dilim peynir çalarken yakalanıp geldiğini sanıyordum. Open Subtitles ألم يُقبض عليك تسرق الجبن من أختك الجوعاء؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد