Yani insanların eşitlik anlayışına oldukça yaklaşıyoruz. | TED | وبالتالي فنحن نقترب من المفهوم البشري للعدالة. |
Iyi, 2015 senesine yaklaşıyoruz, bir değerlendirme yapmalıyız, bu hedeflere ne kadar çok yaklaşıyoruz? | TED | حسنًا، نحن نقترب من العام 2015. بالتالي يستحسن بنا التقييم، كيف هو أدائنا لهذه الأهداف؟ |
- sadece mobilyalar ve eşyalar... - Sanırım Como'ya yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | جميع الأثاث و كل شئ اعتقد اننا اقتربنا من كومو |
Kaptan, ilk dönüşe yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | أيها القبطان إننا نقترب من المنعطف الأول |
Ancak geçen her günle birlikte yapay evrim çağına, bir tür olarak bizlerin kendi genetik kaderimize karar verme kapasitesine sahip olacağımız bir çağa yaklaşıyoruz. | TED | لكن بمرور كل يوم، نقترب من عصر التطور الإرادي، الذي سنملك خلاله كنوع القدرة على أن نقرر بأنفسنا مصيرنا الجيني. |
Kendime yaşama izni veremeyeceğim bir dünyaya doğru yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | أننا نقترب من عالم مالا أستطع ان اسمح لنفسى بالحياة فيه |
Şimdi Ayasofya'nın en ilginç köşesine yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن الآن نقترب من الركن الأكثر أهميه من السيده صوفيا |
Dubaya yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقترب من العوامة صعبة. شحذ السيوف الخاصة بك. |
Şimdi Antrodemus valens Leidy'ye, dev bir etobur dinozora yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ الأن نقترب من ديناصورات عملاقة آكلة للحوم |
Fırtınaya yaklaşıyoruz. Daha fazla bu rotada kalamam. | Open Subtitles | نحن نقترب من العاصفة بسرعة لن أستطيع أن أحافظ على هذا المسار أكثر |
Şimdi köye yaklaşıyoruz efendim. Yakında yere ineceğiz. | Open Subtitles | نحن نقترب الآن من القرية سيدي سنستريح قليلاً |
Ancak şu ihtimali düşünelim ki bilimsel tıbbın kalp hastalığını yenmek için mevcut sınırlarına yaklaşıyoruz. | TED | إلا أنه، من المحتمل أننا اقتربنا من الحد الذي يمكن للطب بلوغه علمياً لمكافحة الأمراض القلبية. |
yaklaşıyoruz ona. Şimdi vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد اقتربنا منهم جداً يا توم و لن أتراجع الأن |
yaklaşıyoruz ona. Şimdi vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد اقتربنا منهم جداً يا توم و لن أتراجع الأن |
Adara Sistemi'ne yaklaşıyoruz. İki ana gemi ikinci gezegenin yörüngesinde. | Open Subtitles | إننا نقترب من نظام أدارا الشمسى هناك سفينتين أم للجواؤلد بالقرب من الكوكب الثانى |
Sadece tek bir güneşi olan bir atmosfere yaklaşıyoruz... sarı bir güneş... ve yaklaştıkça moleküler yoğunluğumuz bize sınırsız güçler veriyor! | Open Subtitles | عندما أقتربنا من هنا لغطاء أتوموسفير له شمس واحدة و عندها كثافة جزيئاتنا |
On iki saniye. yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | لقد إقتربنا , 12 ثانية |
Bir düzineden fazla diye tahmin ediyorum. - yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | أفكر بعدة مرات عبور , نحن على وشك الإقتراب |
Tanımlanamayan gemi, Burası Sea Star... 300 yardada kuzey batınızdan yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | ستار (سـى مركب هنا المجهولة، السفينة (إلى الغربى الشمال من نقترب ياردة 300 بعد على |
Ona yaklaşıyoruz ve bunu biliyor. Hata yapabilir. | Open Subtitles | نحن قريبون و هو يعرف ذلك ربما سيرتكب غلطة |
Gittikçe daha da yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | الآن أوشكنا على أن نقترب جدًا جدًا |
Onlara yaklaşıyoruz ve hoşlarına gitmiyor. | Open Subtitles | إنّنا نقترب منهم ولايروقهم الأمر. |
İyi işti millet. yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | ،أحسنتم عملًا جميعًا نحنُ نقترب من حل القضية |
Birlikteyiz. Her gün iyileşmeye bir adım daha yaklaşıyoruz. Saatler içeride! | Open Subtitles | وكل يوم يقربنا من العلاج جميعهم هناك بالداخل |
Gittikçe yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نَقتربُ أكثر. |