Ayrıca geçen her saat bizi kara kutunun satılmasına yaklaştırıyor. | Open Subtitles | وكل ساعة تمر تقربنا أكثر من عملية بيع الصندوق الأسود |
Her geçen saniye elimizdeki vücutları ölüme daha da yaklaştırıyor bu da müşterilerimizi hayata yakın tutuyor. | Open Subtitles | بينما كل ثانية تمر تقربنا أكثر من الموت فبالنسبة لعملائنا تقربهم أكثر من الحياة |
Ve kaybettiğimiz her saniye bizi korkunç bir cinayete yaklaştırıyor. | Open Subtitles | ولكل ثانية نحن نناقش حقائق معروفة نحن أقرب إلى القتل الجماعي لذا أَحتاج لسؤالك سؤالان بسيطان |
Her görev, bizi Goodchild rejimini yıkmaya biraz daha yaklaştırıyor. | Open Subtitles | كُلّ مهمّة تَجْلبُنا أقرب إلى هَزيمة نظامِ الجودشايلد |
- Her doğum günü... - "İnsanı ölüme bir adım daha yaklaştırıyor." Biliyorum. | Open Subtitles | لا قلت لك كل عيد ميلاد يقربك فقط إلى الموت أعلم |
Delilsiz ayırmalar, koruyucu aile kararlarında bizi örtülü önyargı problemini çözmeye daha da yaklaştırıyor gibi gözüküyor. | TED | يبدو أن اتباع هذا النظام للأخذ يقربنا من حل مشكلة الانحياز الضمني في ما يتعلق باتخاذ القرارت في نظام رعاية الأطفال. |
Kalemi aline alıp kalbe doğru yaklaştırıyor, kalbe dokunuyor, ve yaşayan bir hastanın kalp atışlarını hissedebiliyor. | TED | والقلم يقترب الان من القلب وها هو يضعه على القلب والان اصبح يستشعر دقات قلب مريض على قيد الحياة |
- Her kamyon dolusu balığın bağırsaklarını çıkarmamız bizi 31 sent daha ev biletlerimize yaklaştırıyor. | Open Subtitles | كل حمولة شاحنة من الاسماك تقربنا بمقدار 31 سنت من تذاكر العودة |
Her geçen saniye bizi ölüme daha da yaklaştırıyor. | Open Subtitles | تعرف,كل لحظة تمر تقربنا من الموت أكثر |
Ama bu basamak bizi bir adım daha yaklaştırıyor. | Open Subtitles | لكن هذه المنظومة تقربنا خطوة للهدف. |
Her biri en son varış yerimize bizi daha da yaklaştırıyor. | Open Subtitles | كل واحدة تقربنا أكثر من وجهتنا الأخيرة |
Her bir görev, bizi Yaeko'nun babasını kurtarmaya bir adım daha yaklaştırıyor. | Open Subtitles | و كل معركة تقربنا .( منايجادوالد(يايكو. |
Döşediğimiz her çelik parçası bizi başka bir yere yaklaştırıyor. | Open Subtitles | كل قطعة فولاذ نضعها تجعلنا أقرب إلى مكان آخر |
Döşediğimiz her çelik parçası bizi başka bir yere yaklaştırıyor. | Open Subtitles | كل قطعة فولاذ نضعها تجعلنا أقرب إلى مكان آخر |
Maşam beni Tanrı'nın sesine yaklaştırıyor. | Open Subtitles | ركيزتي ترفعني أقرب إلى صوت الله |
Her nefes seni ölüme yaklaştırıyor. | Open Subtitles | كل نفس يقربك الى الموت. |
Algılarımızın arkasındaki kalıpları anlamaya bizi bir adım yaklaştırıyor. | TED | مما يقربنا أكثر من فهم الأنماط وراء إدراكنا. |
Her gün bizi Kasıma daha da yaklaştırıyor o adamın serbestçe dolaştığı her gün, aleyhimize atılan bir çentik daha demek. | Open Subtitles | كل يوم يقربنا من تشرين الثاني كل يوم يبقى فيه هذا الرجل حراً هو فشل آخر |
Burada, Haptic cihazının, bu güç geribildirimi cihazının önünde oturuyor, elindeki kalemi kalbe yaklaştırıyor, şu an kalp önünde atıyor, böylelikle kalbin nasıl attığını görebiliyor. | TED | وهو يجلس هناك امام جهاز " هابتيك " وبيده القلم ذا القوة الارجاعية وها هو يحرك القلم نحو القلب والقلب ينبض امامه وكما ترون يمكنه انيرى كيف ينبض القلب |