İlk demomuzu karşılayabilmek için ayakkabı dükkânını yakmıştı. - Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | أحرق متجر الأحذية الخاص به ليدفع مقابل أغنيتنا الأولى. ماذا تفعل؟ |
Tam olarak ne demek istedi bilmiyorum çünkü bizimkini sarhoşken annemle ettiği bir kavgadan sonra yakmıştı. | Open Subtitles | بعدما تشتري بيتك الأول لست متأكداً مما عناه بذالك بما أنه أحرق منزلنا بعد مشاجرة مع أمي |
Evi de yakmıştı, biliyor musun? | Open Subtitles | لقد أحرق المنزل ، أتعلم ذلك؟ |
Benim sonuncu her şeyimi yakmıştı. | Open Subtitles | حبيبتي السابقة حرقت كل حاجياتي |
Harley'nin egzozu elimi yakmıştı da. | Open Subtitles | نعم, فقط حرقت يدي ع مدخنه دراجه |
Krep yaparken başparmağını yakmıştı, işi bitti. | Open Subtitles | أحرقت إبهامها وهي تصنع الفطائر. المحـــــلّاة, وكان ذلـــك نهايتــــــها. |
Boğandıktan sonra her şeyimi yakmıştı. | Open Subtitles | لقد أحرقت كل أغراضي بعد الطلاق |
Albay Krupchenko bir seferinde kadının birini canlı canlı yakmıştı. | Open Subtitles | العقيد (كروبتشينكو) أحرق امرأة وهي حية ذات مرة |
Hayır, patlama saçını yakmıştı. | Open Subtitles | لا، الانفجار قد أحرق شعرك |
- Scott mektubu yakmıştı. - Tekrar yaz o zaman. | Open Subtitles | سكوت) أحرق الخطاب) - إذًا ستكتبه مجددًا - |
Kardeşimi diri diri yakmıştı! | Open Subtitles | فقد أحرق أخي حيًا! |
Teyzem bu şekilde evini yakmıştı. | Open Subtitles | عمتي حرقت منزلها بهذه الطريقة |
Evimizi yakmıştı. | Open Subtitles | لقد حرقت منزلنا |
Kocasını uykusunda yakmıştı. | Open Subtitles | أحرقت زوجها بينما كان نائما |
Siobhan yemek kursundayken kolunu yakmıştı. | Open Subtitles | أحرقت (شيفون) نفسها في صف الطبخ. |