Ajan Douglas'ın Bir Yakuza silahıyla öldürüldüğüne dair delilimiz var. | Open Subtitles | في الجزيرة لدينا ادلة ان العميلة دوجلاس قتلت بسلاح الياكوزا |
Kono, bu adam eğer konuşursa Yakuza'nın onu öldüreceğini biliyor. | Open Subtitles | كونو هذا الرجل يعلم ان الياكوزا ستقتله اذا تكلم معنا |
Görevini ve neden Yakuza ile anlaşma yaptığını bilmediğimiz müddetçe onun ve Kuzey Koreli patronlarının bir adım gerisinde olacağız. | Open Subtitles | إذا لم نعرف ما هي تلك المهمة ولماذا هي تتعامل مع الياكوزا فسنبقى خلفها بخطوة هي ورؤسائها من كوريا الشمالية |
Ama aradığım adam bir şekilde Yakuza'yla bağlantıları olan biri. | Open Subtitles | ولكن الرجل الذي ابحث عنه متصل الى ياكوزا بطريقة ما |
Yakuza kurallarını şahsi arzularından üstün tutmayı öğren. | Open Subtitles | يجب أن تعلم أن قيمة رمز ياكوزا لدينا على الرغبات الفردية الخاصة بك. |
O bir Yakuza, yani savaşçı sınıfın yozlaşmış hali. Kökü 12. yüzyıla dek uzanıyor. | Open Subtitles | هو ياكوزا إنحراف طبقة المحارب تاريخها يعود إلى القرن الثاني عشرِ |
Üç dört gün içinde, şu Yakuza dairesinde ki herkesi dışarı at. | Open Subtitles | فى الأيام الثلاثة القادمة اطرد كل الموجودين بهذه الشقة التابعة للياكوزا |
Önceliğimiz, Yakuza'nın Kuzey Kore'yi temsilen vanadyum sevkiyatı yapmasını durdurmak. | Open Subtitles | أولويتنا هي لإيقاف الياكوزا من نقل مادة الفينادوم للكوريّين الشماليّين |
Savcıya göre Yakuza patronunun oğlunu çifte cinayetten içeri atma fırsatı. | Open Subtitles | تعتبر فرصة جيدة لهم لسجن ابن رئيس عصابة الياكوزا لجريمتي قتل |
Yakuza üç yıl önce kumar borcu yüzünden kardeşimin boğazını kesti. | Open Subtitles | الياكوزا قامت بذبح أخي منذ ثلاث سنوات بسبب دين خاص بالمقامرة |
Bizim karışık kanımız hep problem olmuştur. Sadece Yakuza bize gelecek verebilir. | Open Subtitles | دمنا المخلوط سيشكل مشكلة دائماً فقط الياكوزا الذين يعرضون لنا المستقبل |
Bill, Japon öğrencisinin Tokyo'daki suç piyasasını kimin yöneteceğine dair diğer Yakuza diğer klanlarıyla ... giriştiği Shakespeare'vari boyutlardaki savaşını hem maddi hem de felsefi yönden destekledi. | Open Subtitles | بيل دعم مقاتلتة مادياً و معنوياً فى صراعها الدرامى و الدموى مع رجال عصابات الياكوزا حول من يحكم السيطرة على طوكيو |
Bill, Japon soyundan gelen O'Ren'i Tokyo'da suç teşkilatını kimin yöneteceğine dair diğer Yakuza örgütlerine karşı girdiği güç savaşında, hem finansal hem de felsefi anlamda destekliyordu. | Open Subtitles | بيل دعم مقاتلتة مادياً و معنوياً فى صراعها الدرامى و الدموى مع رجال عصابات الياكوزا حول من يحكم السيطرة على طوكيو |
Lanet olsun, dostum. Yakuza ne demek biliyor musun? Mafya. | Open Subtitles | اللعنه، اتعلم ماذا تعني الياكوزا انها المافيا |
Yakuza, intikam istiyor. Katilleri istiyorlar. | Open Subtitles | ياكوزا يريد الانتقام إنه يريد ذلك القاتل |
Bir Yakuza patronunun karısına tecavüz etmek, çok ciddi bir suçtur. | Open Subtitles | إن اغتصاب زوجة زعيم قبيلة ياكوزا جريمة بشعة جداً |
Yakuza ve diğerleri kim daha önce öldürülecek diye iddiaya girmişler. | Open Subtitles | ياكوزا وتريدو سوف يتراهنون من سيقتلنا أولاً |
Yakuza ve Tréade bizi ilk kimin öldüreceğine bahse girecekler. | Open Subtitles | ياكوزا وتريدو سوف يتراهنون من سيقتلنا أولاً |
Burada Yakuza hesaplaşması bulmaya mı çalışıyoruz? | Open Subtitles | هل نحن نبحث في نوع من ياكوزا الاسترداد هنا؟ |
Bir Yakuza oğlu için bunun ne kadar utanç verici olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف كم هذا محرج لي؟ أنت تعرف أنني إبن ياكوزا |
Yine de Yakuza'ya yirmi bin yen vermem gerek. | Open Subtitles | لكنك متأخر كثيرا. ما زال علي دفع المبلغ للياكوزا |
Hayır. Hayır, bu imkansız. Yakuza'yı halletmiştim. | Open Subtitles | كلا، هذا مستحيل لقد تخلصت من العصابة اليابانية |
Anlamadığım şey şu: Bu kanıtlar Yakuza tarafından çalınmıştı. | Open Subtitles | الأمر الذي لا أفهمه، بأنّ هذه الأدلة قد سرقت من قبل "يوكوزا" |
O yaşta ebeveynlerinin Japonya'nın en acımasız Yakuza patronu tarafından öldürülüşlerine şahit oldu. | Open Subtitles | و هى فى هذا السن شاهدت مقتل والديها على يد أشرس رجل عصابات بالياكوزا اليابانية |