Onlara yalan söylemiş olabilirim..., ...ama taşları kaldırma gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | حسناً ، انا ربما كذبت عليهم لكن ليس لدي نية ان اتركهم |
Son konuşmamızda elden ayaktan düştüğümle alakalı sana biraz yalan söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | أجل , ربما كذبت في أخر مرة تحدثنا حول سرعة انزلاقي عن التل |
Bak, vazoyu satın almam konusunda yalan söylemiş olabilirim, fakat yemin ederim lanet konusunda hiç bir şey bilmiyordum. | Open Subtitles | ربما كذبت بأمر شراء الجرّة... ولكنني أقسم أنني لم أعرف أنها ملعونة |
Hapishane meselesinde yalan söylemiş olabilirim ama üzerime düşeni yaptım ben. | Open Subtitles | حسنا، ربما أكون قد كذبت عليك في الذهاب إلى السجن، ولكن فعلت وظيفتي. |
Sana kolye hakkında yalan söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | نعم ، ربما أكون قد كذبت عليك نحو قلادة |
yalan söylemiş olabilirim, ama doğru şeyi yapıyordum. | Open Subtitles | ربما كذبت , ولكن كنت اعمل الشيء الصائب |
Bak, sana birçok konuda yalan söylemiş olabilirim ama asla böyle büyük olaylarda söylemedim. | Open Subtitles | انظري، أنا ربما كذبت عليكِ ...في بعض الأمور لكن ليس شيئاً بهذا الحجم |
Sana birkaç konuda yalan söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | ربما كذبت بخصوص أمور قليلة |
Çünkü Louis'e bir kez yalan söylemiş olabilirim ama bunu bir daha asla yapmayacağımı zor yoldan öğrenmek üzeresin. | Open Subtitles | انني ربما كذبت على (لويس) حول هذا مرة لكنني لن افعلها ابداً (هارفي) |
Bir parça yalan söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | ربما أكون قد كذبت قليلاً |