ويكيبيديا

    "yalandır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كذبة
        
    • كذب
        
    • أكاذيب
        
    • الكذبة
        
    • كذباً
        
    • كذبت بشأن
        
    • يخدعك
        
    • من الكذب
        
    Uzak mesafeli ilişkiler gençlerin üniversiteden önce yarın sevişmek için birbirine söylediği yalandır. Open Subtitles العلاقات البعيدة هي كذبة للمراهقين يطلقها بعضهم لبعض في الصيف قبل ذهابهم للجامعة
    Uzak mesafeli ilişkiler gençlerin üniversiteden önce yarın sevişmek için birbirine söylediği yalandır. Open Subtitles العلاقات البعيدة هي كذبة للمراهقين يطلقها بعضهم لبعض في الصيف قبل ذهابهم للجامعة
    Bir şey gerçek olmak için fazla iyiyse, o şey yalandır. Yalan söylemiyorum. Open Subtitles عندما يكون هناك شيئٌ ما جيد جدًا ليكون حقيقة يكون في الواقع كذبة
    Senin uğruna bile söylemiş olsam, yalan her zaman yalandır. Open Subtitles حتى إذا كذبت من أجلك فالكذب دائما هو كذب
    Gerçek aşk ruhsaldır ve, romantik aşk yalandır. Open Subtitles الحب الحقيقى له أبعاد روحيه بينما الحب الرومانسى ليس إلا كذب, وهم
    Çünkü şakaların çoğu yalandır ve siz de kendinizi doğruluğa adadınız. Open Subtitles ذلك لأن معظم النكات أكاذيب و أنت كُرست إلى الحقيقة
    Sanat, gerçek duygular yaratan bir yanıltmadır, gerçeklik yaratan bir yalandır. TED الفن خداع يخلق مشاعر حقيقية كذبة تخلق حقيقة.
    Sanat hakikati, en azından önümüze hakikat diye konan şeyi fark etmemizi sağlayan bir yalandır. TED إن الفن هو كذبة تجعلنا نُدرك الحقيقة أو على الأقل الحقيقة التي تُعطى لنا لنفهم.
    "Dikkat bu bir yalandır. kimse bu şekilde görünemez" Open Subtitles تحذير، هذه مجرد كذبة لا أحد هكذا فى الواقع
    "Dikkat bu bir yalandır. kimse bu şekilde görünemez" Open Subtitles تحذير، هذه مجرد كذبة لا أحد هكذا فى الواقع
    Küçük bir yalandır ve işimize yarıyor. Open Subtitles انها كذبة صغيرة ، ولكننا متأكدون الآن انه سيلعب معنا
    Doğruluğu kesinleşene kadar, söylenen her şey yalandır. Open Subtitles أفترض أن كل شيء أخبرت به هو كذبة حتى تتأكد
    Ne söylediyse yalandır. Her şeyi yalandır onun. Open Subtitles كل ما اخبرتكم به هو كذب إنها مصنوعه من الكذب
    Ne söylediyse yalandır. Her şeyi yalandır onun. Open Subtitles كل ما اخبرتكم به هو كذب إنها مصنوعه من الكذب
    Dikkatini verme! O, yalanların babasıdır. Hepimiz sevginin tek babasını bilirken onun tek bildiği şey yalandır. Open Subtitles لا تعيري انتباهكِ له , إنه والد الأكاذيب كل ما يقوله كذب و كل ما نعرفه هو والد الحب
    Bence yalan yalandır, ama sebepler yeterliyse, belki yalanı affedebilirsin. Open Subtitles أعتقد أنّ الكذب كذب و لكن إن كان السبب مقبول إذاً يمكنكِ المسامحة على الكذبة
    Zencilerin ağzından çıkan ilk beş cümle her zaman yalandır. Open Subtitles أي ّشيء يخرج من فم الزنجي، عليك أن تعرف بأن اول 5 جُمل هي كذب.
    Bakın... onların kardeşim hakkında söyledikleri ve gösterdikleri her şey yalandır. Open Subtitles ..إسمع ... كل ما يعرضوه أو يقولوه حول أخي يكون كذب
    Ona söyleyeceğin her neyse kesin yalandır. Open Subtitles كل ما ستقوله له سيكون أكاذيب على أية حال
    hapse bir gözcü koyar, tanık mevkisinde, söyleyeceği herşey yalandır. Open Subtitles السيد "مينتون" يجلب سجين واشي على منصة الشهود كل ما سيقوله سيكون كذباً
    Bu konuda yalan söylediysen muhtemelen söylediğin her şey yalandır ve hemen şimdi bu ilişkiye son vermek istiyorum. Open Subtitles إذا كذبت بشأن ذلك فالأرجح أنك كذبت بشأن كل شيء وأريد إنهاء الأمر الآن
    # Asıl budur istediği yalandır her dediği # Open Subtitles # هذا هو سبب تواجده هنا # # لا تجعليه يخدعك #

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد