ويكيبيديا

    "yalanlardan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأكاذيب
        
    • الكذب
        
    • الكذبات
        
    • أكاذيب
        
    • الاكاذيب
        
    • الكذبة
        
    • أكاذيبي
        
    • والكذب
        
    yalanlardan ve yalan söylemekten... o kadar bıktım ki. Open Subtitles اننى متعبة جدا تعبة من الكذب, وتلفيق الأكاذيب,
    Amerikan halkına şimdiye dek dayatılmış en büyük yalanlardan birini. Open Subtitles واحدة من أفدح الأكاذيب التى أقحمت على الشعب الأمريكي
    Başka giysilerim var. Buraya gelip bana yalanlardan ve utançtan mı bahsedeceksin? Open Subtitles أنت تأتي هنا تتحدث إلي عن الأكاذيب والعار؟
    yalanlardan ve sahtekarlıklardan bıktığım için. Ama siz yalan söylediniz bana. Open Subtitles لأنني سئمت من الكذب والخداع وها أنت الآن تكذب علي
    Gerçeğin,yalanlardan birinin içinde gizli olduğunu bilmeni istiyor. Open Subtitles يريدك أن تعرف بأن الحقيقة موجودة في إحدى هذه الكذبات
    Erkeklerin ellerine fırsat geçerse söyleyecekleri yalanlardan korkuyorum. Open Subtitles أَحميهم من أكاذيب أولئك الرجال التي سيخبرونهم بها إذا أعطوا أي فرصة
    Seni yalanlardan örülü bir kazağın içinde sıcak tutabilirler ama o kazak sürekli kaşındırır. Open Subtitles طيب ،ويلفونك في معطف صوفي من الاكاذيب إنه يبيقيك دافيء لكن يسبب الحكة لرقبتك
    Evet, anlaşıldı ki o da sen hamile kalmak isteyesin diye söyledikleri yalanlardan biriymiş. Open Subtitles يبدو أنّ هذه أحد الأكاذيب التي يقولونها لجعلنا نَحبل
    Artık gına geldiğini ve sonunda ona attığı yalanlardan uzaklaşmak için onu terketmeye hazır olduğunu söyledi. Open Subtitles وكانت مستعدة أخيرا لتركه ولتهرب من كل الأكاذيب التي كان يقولها
    Evet, yalanlardan bahsetmişken... Open Subtitles أجل, بشأن تلك الأكاذيب, كان لدى هذا الشعور المقلق الصغير
    Şimdi her şeyin doğrusunu öğrenirse ona söylediğim bütün yalanlardan dolayı bana çok kızar, bu bizi mahveder. Open Subtitles ولو عرفت الحقيقه الأن يمكن أن تستاء منى لأجل كل الأكاذيب التى أخبرتها وسوف يفرق بيننا
    Sayın yargıç, yalanlara dayanan bir dava bu, yalanlardan yapılı bir dağın tepesine yığılmış kağıttan ev bu. Open Subtitles معاليك هذهِ قضيّة بينت على الأكاذيب مكدّسة في بيت من الورق واقفة على جبل من الأكاذيب الملفقة
    Ben ciddiyim. Tüm bu yalanlardan bıktım usandım. Open Subtitles ووالدي أنا جاد، لقد سئمت من كل الأكاذيب.
    Biliyorum. Tanrıları ortadan kaldırıp dünyayı yalanlardan temizleyeceğiz. Open Subtitles أعلم, تدمير الرموز ومحي الكذب من هذا العالم
    Bu elbette ki bir yalan, ayrıca ben yalanlardan hoşlanmam, ancak bu konuda sanırım bu fikir işe yarayabilir. Open Subtitles طبعاً تلك كذبة ولا أحب الكذب ولكن في هذه الحالة أعتقد أن منها منفعة
    Gerçekleri, yalanlardan ayırmakla iyi yaptın. Open Subtitles قمتي بعمل رائع كي تكشفي حقيقة كل ذلك الكذب
    Hayatta büyük yalanlardan daha çok iğrendiğim şey yoktur. Open Subtitles لا يوجد شيء أبغضه أكثر من الكذبات الكبيرة،حسنا
    Ya bu da babamın söylediği yalanlardan biriyse? Open Subtitles ماذا إن كانت إحدى أكاذيب والدي الكثيرة؟ أنصت
    Bana yalanlardan bahsetme, Alex Open Subtitles لذا لا تتحدث عن الاكاذيب اليكس.
    Sana bakması için doktora sıktığımız yalanlardan bahsetmiyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث عن الكذبة التي قلناها للأطباء كي يعالجوك
    Kendime yalanlardan kurduğum küçük dünya ufalanmaya başladı. Ama bunu kimseye söyleyemiyorum. Open Subtitles "عالم أكاذيبي الصغير المنظّم يتداعى من حولي ولا يمكنني إخبار أحد"
    Bütün bu yalanlardan ve sırlardan bıktım, ve en çok arada kalmaktan sıkıldım, bıktım. Open Subtitles انا تعبت من كل الاسرار والكذب, وتعبت ان اكون وسط هذا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد