"yalayıp" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لعق
• تلعق
• ألعق
• يلعقون
• بلعقه

Bütün gün kendini yalayıp dururdu.
.كل مكان يفعله لعق نفسه كل يوم

Senin gibiler, kasvetli düşüncelere ve endişelere dalmış, Hayali bir yarayı yalayıp duruyorsunuz.
لا تزال مشغولاً في لعق جروحك الوهميـة

Aynı hasta olan yavru kedilerinin annelerinin yavrularını yalayıp temizlemesi gibi.
كـ قطةٍِ أم تحاول لعق طفلها وهو مريض

Bu Chiquita, bütün alayı yalayıp yutabilir fakat bir yalamayla asla dans etmez.
هذه الـ شيكيتا, بأمكانها ان تلعق لفوج بأكمله... . لكنها لا تستطيع الرقص...

Şu anda dışarıda dudaklarını yalayıp, tencerede su ısıtıyor, ...peynir rendeliyor.
إنها في الخارج الآن تلعق شفتيها و تقوم بغلي قدر ما و تقطع الجبن

Seni yalayıp ondan sonra....
أريد و حسب أن ألعق تلك الشيكولاتة الأسكتلندية خاصتك.

Hepsi de, çalışma saatlerini hesaplamak üzere, bozulmadan kalmış sibernetik klavyelere uzanırken Tanrı'nın eski gezegenini parmaklayıp parmaklarını yalayıp parsayı toplamaya hazırlanıyor.
كل واحد منهم يستعد ليضع قبضته على كوكب الله يلعقون أصابعهم لتبدو نظيفة كما يمتدون نحو أصلهم

Eve hırsız girse, anca onu yalayıp kuyruk sallar.
إن دخل لصاً ما للمنزل، ستقوم بلعقه وهز ذيلها

Neden gidip biraz dinlenmiyor parmağını yalayıp prize sokmuyor ve yarın sabah bu konuyu yeniden değerlendirmiyoruz?
سأخبرك ماذا؟ لما لا تأخذ قسطاً من الرّاحة؟ رُبما لعق أصابعك، وضعهُم في مكابس الأضواء...

Koltuk altını yalayıp tüm yemeğimi ve tatlımı yedi.
♪ لعق إبطه ♪ ♪ ثم اكل عشائي و حلوياتي ♪

Parmaklarımı yalayıp duruyorsam lechon iyi olmuş demektir.
\u200fإن استمررت في لعق أصابعي، \u200fفهذا يعني أن الخنزير جيد.

Kendini yalayıp odayı terketmişti.
لعق نفسه وغادر الغرفة.

Poponu yalayıp fare falan ye.
مثل لعق موخرتك او اكل فئران.

Parmaklarımı yalayıp duruyor.
"فهو لا يتوقف عن لعق أصابع قدمي"

Dans ediyorlar ve ateş kedi gibi yalayıp geçiyor.
إنها ترقص والنار تلعق كالقطة

Jo Friday, patilerini yalayıp duruyordu! Sana demiyorum.
كانت (جو فرايدي) تلعق قدمها بشدة اششش، أنا لا أتحدث إليك

- Rahat mı bırakayım? Seni Cheetos bulaşmış şişko parmaklarını yalayıp söz verdiğin gibi kahrolası kağıtları imzaladığında yalnız bırakırım tamam mı?
أجل، سأدعك وشأنك عندما تلعق الـ(تشيتو) عن أصابعك السمينة...

Zarfları yalayıp kapatmamı mı istiyorsunuz?
ستجعلني ألعق الأظرف؟

Tanrım, derini yalayıp yutmak istiyorum.
يا إلهي، أريد أن ألعق جسدك

İnsanlar kendilerini yalayıp temizlemez mi hiç?
-هل تقصد أن البشر لا يلعقون أنفسهم للتنظيف ؟

Bir dakika öncesinde elinizi yalayıp sonrasında boynunuzu ısırırlar.
يلعقون يدك في لحظة

Önce güzelce yağlayıp ballayıp sonra hepsini yalayıp alıyorsun.
أنتحقاًتقومبسكبالعسل، ثم تقوم بلعقه