Belki de seni onunla yalnız bırakmak büyük bir riskti. | Open Subtitles | أكان مفيدًا؟ لأن تركك بمفردك معها كان مخاطرة عظيمة. |
Etrafın seni yalnız bırakmak istemeyen insanlarla dolu olacak. | Open Subtitles | إذ سيكون معك أناس ليل نهار وكأنّهم يخشون تركك بمفردك. |
Ama o sarhoştu. yalnız bırakmak en iyisiydi. | Open Subtitles | لكنه كان ثملاً، لذا كان يستحسن تركه لوحده |
Ama o sarhoştu. yalnız bırakmak en iyisiydi. Akıllıca. | Open Subtitles | لكنه كان ثملاً، لذا كان يستحسن تركه لوحده |
Her neyse, onu yalnız bırakmak doğru görünmüyor. | Open Subtitles | و لا يبدو صحيحاً تركه وحيداً هنا |
Hassas olduğu zamanlarda yalnız bırakmak en iyisi. | Open Subtitles | من الأفضل تركها وحدها عندما تتضايق |
Seni onunla yalnız bırakmak hiç hoşuma gitmiyor Crane. | Open Subtitles | لا أحبذ فكرة تركك بمفردك معه يا (كراين). |
Seni onunla yalnız bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | -لا أودّ تركك بمفردك معه . |
Onu burada yalnız bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً لا أريد تركه لوحده هنا |
Onu uzun süre yalnız bırakmak iyi olmaz. | Open Subtitles | ربما ليس من الجيد تركه وحيداً طويلاً |
Onu yalnız bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد تركها وحدها |
yalnız bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد تركها وحدها الآن |
Onu yalnız bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد تركها وحدها. |