Burada kendini yalnız hissediyor olmalısın. | Open Subtitles | من المؤكد أنك تشعر بالوحدة هنا. |
Hikayendeki karakterler gibi yalnız hissediyor musun kendini? | Open Subtitles | هل حقا تشعر بالوحدة كشخصيات روايتك ؟ |
Dulu yanına al. Kendini yalnız hissediyor. | Open Subtitles | أحضر الأرملة لهنا حتى لا تشعر بالوحدة |
Geçen sene oğlunu kaybettiğinden beri kendini çok yalnız hissediyor. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها تشعر بالوحده منذ وفاة ابنها العام الماضي |
Evden uzakta olduğun için kendini yalnız hissediyor olmalısın. | Open Subtitles | لا بد انكي تشعرين بالوحدة لكونك بعيدة عن ديارك |
6. hissime göre şu anda kendini çok yalnız hissediyor. | Open Subtitles | إنه إحساسي القوي يقوم بإخباري بأنه يشعر بالوحدة كثيراً هذه اللحظة |
Herşey olumsuz görünüyor ve kendini yalnız hissediyor olmalısın. | Open Subtitles | والوضع لايبشر بالخير لابد وانك تشعرين بالوحده |
Ve kendini yalnız hissediyor. | Open Subtitles | وهي تشعر بالوحدة |
Ekselansları hala kendinizi yalnız hissediyor musunuz? | Open Subtitles | سموك هل ما زلت تشعر بالوحدة |
Kendinizi gerçekten yalnız hissediyor olmalısınız. | Open Subtitles | لا بد انك تشعر بالوحدة |
Evet, Beth bu aralar biraz yalnız hissediyor. | Open Subtitles | -أجل إذاً، (بيث) تشعر بالوحدة قليلاً هذه الأيام |
Bazen yalnız hissediyor musun? | Open Subtitles | هل تشعر بالوحدة في أحياناً؟ |
Geçen sene oğlunu kaybettiğinden beri kendini çok yalnız hissediyor. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها تشعر بالوحده منذ وفاة ابنها العام الماضي |
Büyük annemin 5 tane kedisi var ama kendini yalnız hissediyor. | Open Subtitles | جدتي عندها خمس قطط و تشعر بالوحده |
yalnız hissediyor olmalısın, değil mi? | Open Subtitles | لابد انكِ تشعرين بالوحدة ، أليس كذلك ؟ |
Çocuklar okula gitmeye başladı çünkü Belki yalnız hissediyor. | Open Subtitles | لربما هو يشعر بالوحدة لأن الصغار بدأوا بالذهاب للمدرسة |
Gittiği için kendini çok yalnız hissediyor olmalısın. Üzgünüm. | Open Subtitles | أعتقد أنك تشعرين بالوحده و هي بعيده عنك |