| Rohit New York'da yalnız yaşıyordu. | Open Subtitles | روهيت كان يسكن وحده فى نيويورك |
| Rohit New York'da yalnız yaşıyordu. | Open Subtitles | روهيت كان يسكن وحده فى نيويورك |
| Seksen yedi yaşındaydı, yalnız yaşıyordu. | Open Subtitles | كانت في السابع والثمانين من العمر. عاشت لوحدها. |
| Herneyse, o yalnız yaşıyordu. | Open Subtitles | على أية حال، لقد عاشت لوحدها |
| Kardeşiyle yalnız yaşıyordu. Ebeveynleri bir arada kazasında ölmüş. | Open Subtitles | إنها تعيش وحدها مع أخيها والداهما توفيا في حادث سيارة. |
| Evet. Yaşlı bir kadındı, yalnız yaşıyordu. | Open Subtitles | كانت إمرأه مُسنّة، تعيش وحدها. |
| Bayağı yaşlıydı ve yalnız yaşıyordu. | Open Subtitles | عجوز قليلا و تعيش وحدها. |
| yalnız yaşıyordu. | Open Subtitles | تعيش وحدها |