İkiniz yalnızsınız. Ve gerçekten çok rahatsınız. | Open Subtitles | الآن، أنتما لوحدكما ومرتاحين للغاية |
İkiniz artık yalnızsınız ve büyümenizin vakti geldi. | Open Subtitles | انتما الإثنان لوحدكما الآن. وحان الوقت لتنضجوا . |
İkiniz de çekici ve yalnızsınız, senin kendini beğenmişliğinin, onun ise çaresizliğinin avutulmaya ihtiyacı var diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنكم الاثنين جذابين و عازبين مع النرجسية الصحية لك ، و الحاجة الماسة لها لكي تستعمت |
Bundan böyle ikiniz yalnızsınız. | Open Subtitles | أنتم الإثنان لوحدكم |
Artık ikiniz yalnızsınız, onu daha da çok sevmelisin. | Open Subtitles | الآن أنتما الاثنتان بمفردكما معا عليك أن تحبيها بأقصى ما يمكنك |
Bir odada yalnızsınız, böyle bir oda değil. | TED | أنت وحدك في غرفة، ليس كهذه الغرفة. |
Gece vakti. yalnızsınız. Müzik var. | Open Subtitles | إنها فترة المساء , وأنتما وحدكما والموسيقى تعمل |
James senin sevimli olduğunu düşünüyor ve ikiniz de yalnızsınız. | Open Subtitles | (جايمس) يظنك محبوباً، وكلاكما عازبين. |
Ancak şimdilik yalnızsınız. | Open Subtitles | ولكن إلى الآن، أنتم لوحدكم |
Siz yalnızsınız diye endişelenmiş | Open Subtitles | انها فقط تخاف عليكما كونكما تعيشان بمفردكما |
Hepiniz yalnızsınız, değil mi? | Open Subtitles | أنت وحدك ، صحيح ؟ |
yalnızsınız. | Open Subtitles | إذن أنت وحدك.. |
yalnızsınız. | Open Subtitles | أنت وحدك. |
İkiniz de yalnızsınız, bu şehir de sizin için yabancı. | Open Subtitles | كلاكما وحدكما , إنها مدينة جديدة بالنسبة لك. |
yalnızsınız diye. | Open Subtitles | -لإنكما كنتما وحدكما |