| Okumak için bana yalvarmıştın. | Open Subtitles | كنت تستجديني لكي تراه |
| Judith ile ben ayrıldığımızda, burada kalmam için yalvarmıştın. | Open Subtitles | (عندما أنفصلت عن (جوديث كنتي تستجديني للعيش هنا |
| Daha önce Jake ile taşınmam için yalvarmıştın. | Open Subtitles | مهلًا، لقد كنتِ تستجديني لأن أعيش هنا مع (جايك) |
| Bir keresinde, bu odada sana öğretmem için yalvarmıştın. | Open Subtitles | "ذات مرة في هذه الغرفة توسلتني السماح لك بالتعلّم" |
| Abartma diye yalvarmıştın resmen. | Open Subtitles | توسلتني أن لا أحدث جلبة. قلت... |