Kuzeninin, kızarkadaşının yanına taşındığını söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت قلت أن ابن عمك سينتقل للعيش مع فتاتك |
Kuzeninin, kızarkadaşının yanına taşındığını söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت قلت أن ابن عمك سينتقل للعيش مع فتاتك |
Geleceğinde, kendi kitabını bastırdığını ve ailenin yanına taşındığını görüyorum. | Open Subtitles | أراك .. تنشرين روايتك بنفسك وتعودين للعيش مع والديك |
Olivia'nın bugün Kevin ve Scotty'nin yanına taşındığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين أن اوليفيا قد انتقلت للعيش مع كيفن و سكوتي اليوم ؟ |
Weckler öldükten sonra Tatum'un Seattle'daki bir arkadaşının yanına taşındığını böylece okul değiştirmek zorunda kalmadığını söyledi. | Open Subtitles | (أخبرتني بعد وفاة (واكلر أن (تاتم) انتقلت للعيش مع عائلة (إحدى صديقاتها في (سياتل لكي لا تضطر لتغيير المدرسة |
Yeni sevgilinin yanına taşındığını duyduk, ve onunla tanışmamız gerektiğinin kader olduğunu düşündük. | Open Subtitles | سمعنا أنكِ إنتقلت للعيش مع خليلكِ الجديد وإعتقدنا أن القدر يخبرنا أن علينا مقابلته |
Ben...ailenin yanına taşındığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك عُدت للعيش مع أهلك |
Janet, Daniel'ın Amantha'nın yanına taşındığını söyledi. | Open Subtitles | (جانيت) أخبرتني بأن (دانييل) انتقل للعيش مع (أمانثا). |
- Chomsky. - Britta'nın Annie ve Abed'in yanına taşındığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم بأن (بريتا) ستنتقل للعيش (مع (عابد) و (آني |