Mavi görme bir semptom değil, Viagra'nın yan etkisidir. | Open Subtitles | الرؤية الزرقاء ليست عرض إنها أثر جانبي للفياجرا |
Mavi görme semptom değil, viagranın yan etkisidir. | Open Subtitles | الرؤية الزرقاء ليست عرض إنها أثر جانبي للفياجرا |
- Belki ilacın yan etkisidir? | Open Subtitles | ـ هل هذا أثر جانبي لبعض العلاج الخاطئ؟ |
Esneme bazı anti depresanların yan etkisidir belli ki birini kullanıyorsun. | Open Subtitles | التثاؤب أحد الأعراض الجانبية لمضادات الاكتئاب التي تتناولها على ما يبدو |
Cinsel isteğin azalması, aldığı beta blokerlerin yan etkisidir. | Open Subtitles | انخفاض كفاءة الجهاز التناسلي واحدة من الأعراض الجانبية للدواء الذي يتناوله |
Belki de araştırmasının bir yan etkisidir. | Open Subtitles | ربما تكون عرض جانبي للأبحاث التي كانوا يقومون بها |
Bu da genellikle yaptığım yankotominin yan etkisidir. | Open Subtitles | وهي عادة ما تكون الآثار الجانبية للانسحاب أفعل. |
Anestezinin en kötü yan etkisidir hakikaten. | Open Subtitles | أسوأ أثر جانبي من آثار التخدير. |
Kısa zamanlı hafıza kaybı uyku eksikliğinin bir yan etkisidir. | Open Subtitles | فقدان الذاكرة القصيرة، أحد الأعراض الجانبية لعدم النوم" |
Ölmenin yan etkisidir. | Open Subtitles | إنه عرض جانبي للاحتضار |
Muhtemelen ilaç tedavisinin bir yan etkisidir. | Open Subtitles | ربما هو عرض جانبي من الدواء |
Alfa ısırığındaki zehrin yan etkisidir. | Open Subtitles | وهو أحد الآثار الجانبية من السم في لدغة الألفا |
Narcan'in yan etkisidir, sanırım doktorların vücudundaki uyuşturucunun etkisini gidermek için verdikleri şey. | Open Subtitles | الآثار الجانبية للNarcan، على ما أعتقد. اه ... |