Kesinlikle ticari bir uçak gibi görünmüyordu. yan tarafında hiçbir pencere görmedim. | Open Subtitles | بكل تأكيد لم تبدو كطائرة تجارية أنا لم أرى أى نوافذ على جانب الطائرة |
Kutunun yan tarafında, aptal, ufacık bir feragat. | Open Subtitles | إخلاء مسؤولية صغير غبي مكتوب على جانب العلبة |
Geminin yan tarafında büyük bir delik var ve maalesef filikaların işe yaramayacağı anlaşıldı. | Open Subtitles | هنالك فتحة كبيرة على جانب القارب و في تطويرٍ مؤسف, هذا يجعل قوارب النجاة بلا نفع. |
Vezneler odanın yan tarafında, kredi memurları diğerinde. | Open Subtitles | أمناء الصندوق على جانب واحد من الغرفة موظفي القروض على الناحية الأخرى |
Şu helikopterin yan tarafında InGen yazıyor! | Open Subtitles | على جانب تلك الطوافة مكتوب إين جين |
Bay Duquesne'in arabasının yan tarafında da turuncu boya vardı. Bulaşma meydana geldiği açık. | Open Subtitles | سيد "دوكيه" لديه طلاء برتقالي على جانب سيارته بالتأكيد أنتقل |
Bill, kafanın yan tarafında çim parçası var. | Open Subtitles | بيل, لديك قطعة عشب على جانب رأسك. |
Neden arabannın yan tarafında bir numara var? | Open Subtitles | لماذا يوجد رقمٌ على جانب سيارتك؟ |
Bakın kayanın yan tarafında bazı yüzler var. | TED | هذه بعض الوجوه على جانب صخرة |
Kamyonun yan tarafında "Rodgers" yazıyor. | Open Subtitles | إبحث عن "روجيرس" على جانب الشاحنة. |