Bir dakika, bir dakika... görünüşe göre büyük bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | انتظر، انتظر، انتظر ربما كل هذا سوء فهم كبير |
Toprağın sürülmesi lazım... ve çok zor iş. Sanırım bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | حرث الأرض وعمل شاق يبدو أنه يوجد سوء فهم |
Sanırım bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | حرث الأرض وعمل شاق يبدو أنه يوجد سوء فهم |
İyi, sadece bir yanlış anlaşılma olmuş. Benden, onunla gitmemi istemedi. | Open Subtitles | بخير، كان مجرّد سوء تفاهم لم تكن تريدني أن أرافقها |
Anlaşılan burada toplum içinde yaptığım işlerle alakalı birazcık yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | يبدو أن هناك سوء تفاهم بسيط بخصوص أعمالي في المجتمع |
Öyle görülüyor ki ufak bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | من الواضح أن لدينا بعض سوء الفهم |
Korkarım ki korkunç bir yanlış anlaşılma olmuş, Dr. Forsythe. | Open Subtitles | أَنا خائفُ هناك سوء فهم فظيع، الدّكتور فورسيث. |
- Büyük bir yanlış anlaşılma olmuş. Hemen düzeltiriz. | Open Subtitles | إن الأمر كله سوء فهم كبير، و سأصلحه الآن، حسنا؟ |
yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | إنه سوء فهم كبير، توكر و دايل عاملاني بلطف |
Doktora seni birinin ittiğini söyleyeceğim. yanlış anlaşılma olmuş diyeceğim. | Open Subtitles | سأخبر الطبيب بأن شخصاً ما دفعكَ الأمر كان سوء فهم, إتفقنا؟ |
Dağdaydın,işçilere yardım ediyordun, Bir yanlış anlaşılma olmuş, tamam mı? | Open Subtitles | أنت كنت في الخارج على الجبل، كنت تُحرّض العمال على خلق سوء فهم |
Memurlar, sanırım çok büyük yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | سيدي , انا اعتقد بأن كان هناك سوء فهم كبير |
Hanımefendi bir yanlış anlaşılma olmuş ama eminim bir yolunu... | Open Subtitles | سيدتي على الأرجح كان هناك سوء فهم لكن انا متأكد... |
Bir çeşit yanlış anlaşılma olmuş olabilir. Şovu genişletmekten bahsettiğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | ربما هناك نوعا من سوء فهم حسبت أننا نتكلم عن توسيع البرنامج |
Anladığım kadarıyla aranızda küçük bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | بلغني أن سوء فهم وقع ما بينك وبينه |
Ekselansları, bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | سموك لابد أن يكون هناك سوء فهم |
Chad, büyük bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | تشاد، الأمر كله كان سوء فهم كبير |
- Bir açıklamaya gerek yok. - Sanırım yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | إننا لسنا بحاجة لتفسير أظن أن هنالك سوء تفاهم |
- Şu an galericilerle bir toplantının ortasındayım. bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | أنا في إجتماع مع رجال المعرض، هناك سوء تفاهم في الأمر. |
Büyük bir yanlış anlaşılma olmuş. Yanlış kampa gelmişim. | Open Subtitles | كان هناك سوء تفاهم مُروع أنا في المخيم الخطأ |
Efendim, bir yanlış anlaşılma olmuş olmalı... | Open Subtitles | سيدي , لا بد من وجود بعضا من سوء الفهم... |
Ufak bir yanlış anlaşılma olmuş arkadaşlar. | Open Subtitles | يا رفاق، لقد كانت زلة صغيرة |