Bak, iyi niyetli biri olduğuna eminim ama ekibin bu işte yanlış tarafta. | Open Subtitles | النظرة، أَنا متأكّدُ قلبُكَ في المكانِ الصحيحِ، لكن فريقَكَ على الجانب الخاطئ هذا. |
Cuma gecesi, bastonum aniden yanlış tarafta olduğunu fark etti. | Open Subtitles | ليلة الجمعة لاحظت عصاي فجأة أنها على الجانب الخاطئ |
Devamlı kendimi yanlış tarafta buluyorum. | Open Subtitles | عندما أستمر بالعمل له دائما ينتهى بى المطاف فى الجانب الخاطئ بكل الأمور |
yanlış tarafta olmak istemem, tıpkı şu an olduğu gibi, değil mi? | Open Subtitles | لا أحب أن أكون في الجانب الخطأ وهو الذي أنا فيه، صحيح؟ |
Bir asır once hayırseverliğin tekrar keşfinde vakıf modeli gerçekten keşfedildiğinde, kendilerini yanlış tarafta olduklarını düşünmediler. | TED | عندما أعيد تعريف العمل الإنساني منذ عقد وعندما تشكلت البنية الأساسية لم يفكروا في أنفسهم في الجانب الخطأ من هذه كذلك |
Eğer dikkatli olmazsan gelen kıyamette yanlış tarafta olabilirsin. | Open Subtitles | إن لم تتوخي الحذر فستكونين في الجانب الخطأ من ''الحرب الكونية'' القادمة |
Bir daha asla yanlış tarafta olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون على الجانب الخاطىء مرة أخرى. |
Seni bu işte yanlış tarafta görmeyi hiç istemiyorum. | Open Subtitles | أكره أن ينتهي بكِ المطاف في الجانب الخاطيء لهذا الأمر |
Zuko kostümün çok güzel ama yaran yanlış tarafta. | Open Subtitles | زي زوكو رائع جداً و لكن الندبة على الجانب الخاطئ |
İç organların ters yerde. Kalbin yanlış tarafta. | Open Subtitles | أعضاءك الداخلية معكوسة، قلبكَ على الجانب الخاطئ. |
Yani, zamandaki bütün çatlaklar kapanacak, ...ama o yanlış tarafta olacak... | Open Subtitles | - ستُقفل كل الشقوق في الزمن- لكنه سيكون في الجانب الخاطئ |
Şantaj işinde yanlış tarafta olmak çok kötü. | Open Subtitles | .من المقرف ان تكون في الجانب .الخاطئ في النهاية |
Bana bunları sormak için yanlış tarafta duruyorsun. | Open Subtitles | أنت في الجانب الخاطئ لتسألني هذه الأسئلة |
Görünüşe göre bu gece sen de benim gibi yanlış tarafta yer aldın. | Open Subtitles | يبدو أن الأمر إنتهى بك الليلة في الجانب الخاطئ من العمل، مثلي |
yanlış tarafta tek başlarına kalmak istemezler. | Open Subtitles | و هم لا يريدون أن يكونوا معزولين على الجانب الخطأ من ذلك. لا أحد سيفتقد سوريا إن قامت بتدمير نفسها ذاتيـاً. |
İtiraf etmek zorunda değildim ama itiraf ettim, çünkü yanlış tarafta savaştığımı fark ettim. | Open Subtitles | لمْ يكُ متحتماً عليّ أنْ أعترف, فعلتُ ذلكَ لأنني أدركتُ إنني كنتُ أُقاتل مع الجانب الخطأ |
Tanrı'nın gerçekten olduğuna, Şeytan'ın varlığına ve yanlış tarafta olduğuma inanmamı bekliyorsun, saçmalık. | Open Subtitles | تتوقعين مني أن أصدق بأن هناك رب فعلاً، وأنّ هناك شيطان وأنني في الجانب الخطأ. هذا هراء |
Tek fark, son zamanlarda yanlış tarafta savaşıyor olman. | Open Subtitles | الفرق الوحيد ، مؤخراً، أنك تحارب على الجانب الخطأ. |
İki haftaya zaten konu kapanacak ve sen yanlış tarafta olacaksın. | Open Subtitles | في غضون أسبوعين، سينتهي الأمر على أي حال وستكونين على الجانب الخطأ |
Bayan Johnson, Virginia yine yanlış tarafta. | Open Subtitles | آنسة " جونسون " ، إن " فيرجينيا " على الجانب الخطأ مرة أخرى |
Direksiyon yanlış tarafta. | Open Subtitles | عـجلة القيادة ، على الجانب الخاطىء |
Bu yanlış tarafta olduğun anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنّكَ على الجانب الخاطىء. |
Bunun için yanlış tarafta savaşıyorsun, Gabriel. | Open Subtitles | - أنت تقاتل في الجانب الخاطيء من هذا، "جابرييل " |