Öyle şeyler ki, içinden artık yapmamayı geçirdiğin şeyleri yansıtıyorlar. | Open Subtitles | لأنها تعكس شيئاُ بداخلك , بأنك لا تستطيع التعايش معها |
Geldikleri habitatı yansıtıyorlar. | TED | إنها تعكس الموطن الذي يأتون منه. |
Ama bu laflar, çağımızın en temel sorularından birini yansıtıyorlar: Gelecek hangisinde yatıyor: Ulusalcılık mı, küreselcilik mi? | TED | ولكنها تعكس مدى حدة أحد أكثر الأسئلة الجوهرية في زمننا هذا: القومية أو العولمية... ما هو السبيل نحو الأمام؟ |
Ama bu içbükey taç yaprakları sesi çok daha büyük alanlara yansıtıyorlar. | Open Subtitles | ...لكن هذه البتلات المجوّفة تعكس الصوت ليغطّي مساحة أكبر |
Bir parçamı yansıtıyorlar. | Open Subtitles | هي تعكس الوعاء بداخلي |