ويكيبيديا

    "yapışır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يلتصق
        
    • تلتصق
        
    Şekil verirken eline yapışır ama sonunda cam gibi parlar. Open Subtitles يلتصق بيديك عندما يكون على العجلة, لكنه يصبح ناعماً جداً.
    Sıcak havada bacağına yapışır, sırtını terletir. Open Subtitles إنه يلتصق بك أيام الطقس الحار ولاتستطيع الجلوس به وأنت ترتدي الشورت إنه يجعل ظهري يتعرق اللون الأسود حار
    "Buhar son başparmak izinin yağından başka her şeye yapışır." eski numarası. Open Subtitles الخدعة القديمة: "البخار يلتصق بكل شيء فيما عدا زيت آخر بصمة للإبهام"
    Çünkü kemik gözenekli, insan kemiği dile yapışır hayvan kemiği yapışmaz. Open Subtitles بسبب نفاذية العظام العظام البشرية تلتصق باللسان بينما عظام الحيوانات فلا
    Ve bazen, bazen hayat yere öyle bir yapışır ki paspas yetmez... Open Subtitles وأحيانا، وأحيانا الحياة تلتصق بالأرض بشدة،
    Daha az tutkalla da yapışır. Buraya gel. Ben yapayım, sen izle. Open Subtitles سوف تلتصق بصمغ أقل تعالى هنا ، سأفعلها وراقبنى
    Vakumlanma sayesinde çan, bebeğin başına yapışır, ve bebek dışarı çekilir. Open Subtitles تولِّد مضخة الشفط فراغاً و يلتصق الشفّاط على رأس الطفل و ثم يُدفع الطفل إلى الخارج
    Uyuduklarında, alınları terler saçları alınlarına yapışır Open Subtitles أو الطريقة التي تتعرق بها جبهاتهم وهم نائمون، وكيف يلتصق بها شعرهم.
    Tabii. Florida'da her şey birbirine yapışır. Open Subtitles بالطبع,انظري,نحن في فلوريدا كل شيء يلتصق ببعضه
    Katran aslında insana yapışır. Open Subtitles القطران يلتصق بالحقيقة ببعض الناس
    Katran aslında insana yapışır. Open Subtitles القطران يلتصق بالحقيقة ببعض الناس
    Hindistan'da kapak peynire yapışır. Open Subtitles في "الهند" الغطاء يلتصق بالجبنة
    Mıknatıs metale yapışır ama macuna yapışmaz. Open Subtitles المغناطيس يلتصق بالمعادن ... لكن لا يلتصق "بـ"البوندو
    Yazın deriniz koltuğa yapışır. Open Subtitles يلتصق جلدك بالمقعد خلال الصيف
    Evet, sıcaklık ve suyun buharlaşmasıyla kristaller kemiğe yapışır. Open Subtitles و الحرارة بخرت الماء و التي سببت البلورات أن تلتصق بالعظام
    Ve karşı taraflarda olduğu gibi hakikat bir mıknatıstır ve insana yapışır. Open Subtitles و كما في طرفي المغناطيس الحقيقة تجذب و تلتصق بك
    Gökkumu topakları sonunda yaklaşık 1 kilometre büyüklüğündeki daha büyük kayaların içinde birbirine yapışır ve son olarak, kendilerini yer çekimiyle bir arada tutacak kadar büyürler. TED ومع الوقت تلتصق الكوندرولات ببعضها داخل صخور أكبر حجمًا منها، ويبلغ طولها كيلومترًا واحدًا ممّا يجعلها ضخمة بما يكفي لتبقى متماسكة بالرغم من وجود الجاذبية.
    Yani, şuan onun kalbine bir şeyler olmuşsa Fevicol tutkalı gibi yapışır! Open Subtitles ... إذن ... عندما تضع شيئاً فى قلبها ... تلتصق به مثل صمغ فيفيكول ...
    Fakat Patrice, "Robin'le Patrice'in Kankalar Günü" diye bir şeye davet edilirse Robin'e yapışır ve bir daha da bırakmazdı. Open Subtitles لكن لو أن "باتريس" دعيت كي تشارك في شيء يدعى يوم "روبن" و "باتريس" الممتع لأفضل الأصدقاء سوف تلتصق بــ "روبن" ولن تتركها أبداً
    Bellek B hücreler plazma hücrelerine dönüşür, ve üst üste spesifik antikorları salgılamaya başlarlar, bu antikorlar HIV'e yapışır ve öldürücü T hücre birlikleri HIV ile enfekte olmuş hücreleri arayıp imha ederken, yeni hücrelerin enfekte olması da engellenmiş olur. TED و تتحول خلايا الذاكرة (B) إلى خلايا بلازمية, و التي تقوم بإطلاق تيارات و تيارات من الأجسام المضادة المتخصصة التي تلتصق بفيروس الHIV لتمنعه من إصابة خلايا أخرى و في الوقت ذاته تقوم أسراب من خلايا T القاتلة بالبحث عن , و تدمير الخلايا التي أصابها الفيروس بالفعل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد