Peki, gelecek haftaki partiden önce hâlâ yapılacak çok iş var ve... | Open Subtitles | نعم,ما زال هناك الكثير لفعله قبل بدء الحفلة الأسبوع القادم, و |
yapılacak çok iş var ama öncelikle Petrovich'in en fazla zarar verdiği aileleri ziyaret edeceğim. | Open Subtitles | ما زال هناك عمل كثير للشرطة لكنّي سأخصص وقتاً لزيارة بعض أعضاء المجتمع |
Açıkça ortada ki yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | موازنة الميزانية، وخفض الديون من الواضح، لدينا الكثير من العمل للقيام به |
Hala yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | مازلت قادر على عمل ذلك |
yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | هو يُحْصَلُ على الكثير مِنْ العملِ ليَعمَلُ. |
Gel benimle! yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | تعال , هناك الكثير من العمل لإنجازه |
Filoya geri dönmeliyim. yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | . يجب أن أعود إلى الأسطول هناك الكثير لأفعله |
Oturma düzenini ve çiçekleri de daha ayarlayamadım. yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | لم أختر أماكن الجلوس بعد أو الزهور، هناك الكثير لأقوم به |
Ve ben anladım ki... pek bir şey başarmamışım...daha yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | وأنا أدركتُ. بأنّني مَا عَملتُ الكثير... هناك ما زالَ هناك الكثير ليَعمَلُ |
yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | هناك الكثير من العمل ليتم انجازه |
Nedeni yok. Burada yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | لا يوجد سبب يوجد الكثير للقيام به هنا |
Kalmak zorundayım, yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | سأكون مضطرة لذلك. هناك الكثير لفعله. |
Hala yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | ما زال هناك الكثير لفعله. |
Yani, Atlantis'te yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | هناك عمل كثير فى اطلانطس. |
Kız kardeşinin evliliği için yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | هناك عمل كثير لزواج أختك |
Buralarda yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | لدينا الكثير من العمل للقيام به هنا. |
Hala yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | مازلت قادر على عمل ذلك |
yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | هو يُحْصَلُ على الكثير مِنْ العملِ ليَعمَلُ. |
yapılacak çok iş var. | Open Subtitles | هناك الكثير من العمل لإنجازه |