| Belki siz yapılması gereken şeyi yapacak kadar ona yakınlaşabilirsiniz. Hala şehirde olduğum için çok şanslısınız. | Open Subtitles | ربما تستطيع الاقتراب كفاية لتقم بعمل ما يجب فعله |
| Yapılacak olanın farkındayız ve.. ..yapılması gereken şeyi tez şekilde bitiririz. Şuanda problemlerimizin bilincindeyiz. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف بأنّه ما يجب فعله بعد قليل، ليست لدينا مشكلة بفعله |
| Ben, yapılması gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | سأفعل ما يجب فعله,حسنآ؟ |
| yapılması gereken şeyi yaptın, her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | فعلت ما يجب القيام به، تماما كما تفعل دائما. |
| yapılması gereken şeyi gördüm. | Open Subtitles | رأيتُ ما يجب القيام به |
| Yakınmazdı. yapılması gereken şeyi yapmaya hazırlanırdı. | Open Subtitles | لكان يستعد لفعل ما يجب فعله. |
| yapılması gereken şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل ما يجب فعله |