İnsanları öldürüyorlardı ve güçleri olduğu için canları ne isterse yapıyorlardı. | TED | كانوا يقتلون الناس ,كانوا يفعلون مايريدون فقط لأنهم يملكون القوة . |
Ve bunu prototip inşa ederek yapıyorlardı. | TED | وكانوا يفعلون ذلك من خلال بناء نماذج أولية. |
Bunlar iyi niyetli harika insanlar, ve de oldukça tecrübeliler, fakat yine de öngörülebilir ve tahmin edilebilir bir şekilde sürekli hata yapıyorlardı. | TED | هنا حيث الناس الرائعون بنوايا حسنة وخبرة كبيرة، ومع ذلك كانوا يفعلون أشياء خاطئة طوال الوقت كما أتوقع. |
Döngülere baskın yapıyorlardı. Çocuklarla dolu bütün yuvaları ölüme terk ediyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يقومون بغاراتِ على الحلقات ويقتلون ورائهم بيوتاً مليئةً بالأطفال |
Bu kahrolası yerde ne iş yapıyorlardı bu adamlar ? | Open Subtitles | ما الذي يفعلونه العلماء في هذا الجحيم هنا ؟ |
Az önce mürettebatınızdan iki kişi gördüm ve kızımı aramak dışında herşeyi yapıyorlardı. | Open Subtitles | لقد رأيت للتو اثنان من طاقمك و كانا يفعلان كل شيء باستثناء البحث عن ابنتي |
Genetik, hayvanların ön ayakları ve arka ayakları ile ilgili bir deney yapıyorlardı. | TED | كانوا يجرون تجربة ذات صلة بالجينات متعلقة بالأطراف الأمامية والخلفية للحيوانات |
- Yoksa kendilerini bizden savunmak için hazırlık mı yapıyorlardı? | Open Subtitles | هل كانوا يبنون جيشاً للقيام بغزو آخر؟ أو .. أو ببساطة كانوا يستعدون للدفاع عن أنفسهم ؟ |
Amerikalılar, Meksika devriminde ne yapıyorlardı? | Open Subtitles | ماذا كان الامريكان يفعلون فى ثورة مكسيكية على أيه حال؟ |
Kimseye benzemiyorlardı. Ne isterlerse yapıyorlardı. | Open Subtitles | لم يكونوا مثل أي أحد آخر كانوا يفعلون ما يحلو لهم |
Ne yapıyorlardı bilmiyorum ama deniz kaplumbağaları eve gelmişlerdi. | Open Subtitles | انا لا اعرف ماذا كانوا يفعلون و لكن سلاحف البحر جاءت للبيت |
- Bir sürü insan vardı ve onlar bizim hiç yapmadığımız şeyleri yapıyorlardı. | Open Subtitles | و كـانوا يفعلون كـل تلك الأمور التي لم نفعلهـا أبدا |
Hiç acele etmiyorlardı, her şeyi yavaş yavaş yapıyorlardı. | Open Subtitles | لم يكونوا أبدا فى عجلة و يفعلون الأشياء بالطرق البطيئة |
Sizce orada ne yapıyorlardı? | Open Subtitles | إذا ماذا تظنون إنهم كانوا يفعلون في ذلك الحين ؟ |
O halde insanların farkına vardıkları onların çok önemli işler yapıyorlardı. | TED | فلاحظ الناس أنه كانوا يقومون بشيء في غاية الأهمية. |
Aslında 70'lerde Ragu ve Prego ile ünlü kase testini yapıyorlardı. | TED | في الواقع, كانوا يقومون بعمل إختبار شهير في السبعينيات للمفاضلة بين صلصتى راجو و بريجو. |
Onun gibi çocuklar kampta hizmetçilik yapıyorlardı. | TED | وكان الفتيان في مثل سنه يقومون بمهام وضيعة داخل المخيم. |
Çünkü biz de böyle ortaya çıktığımızda onlarda bunu yapıyorlardı. Kendi hikayelerini doğru şekle sokuyorlardı. | Open Subtitles | لأن هذا كانوا يفعلونه حينما ظهرنا، كانوا يسردون قصصهم على التوالي. |
Yaptıkları kadar yapabilecekleri konusunda da özenliydiler ve bunu olabildiğince ciddi bir şekilde yapıyorlardı. | Open Subtitles | أعتقد انهم كان أصحاب ضمير حيال محاولتهم لفعل ما كانوا يفعلونه بقدر إستطاعتَهم، و جديًا كما أستطاعوا. |
- İçeride gerçekten ne yapıyorlardı? | Open Subtitles | ماذا كانا يفعلان هنالكَ حقًّا؟ |
Peynirin ne olduğunu bilmiyorum ama Dünya'da üzerinizde deney yapıyorlardı. | Open Subtitles | لا أعلم شىء عن الجبن الذى تتحدث عنه لكنهم كانوا على كوكب الأرض كفئران و يجرون عليكم التجارب |
Geçen gün iki Afrikalı kız gördüm kardan adam yapıyorlardı. | Open Subtitles | رأيت فتاتين افريقيتين كانوا يبنون رجل ثلج |
Sara ve Sigfrid yaban çileği korusunda ne yapıyorlardı? | Open Subtitles | ماذا كانت ساره وسيغفريد يعملان عند رقعة التوت البري؟ |
Profesyonel tasarımcılar üstünde bu şeyin olduğu yeni tasarımlar yapıyorlardı. | TED | و المصممون المحترفون كانوا يصنعون تحف فنية بهذا الشئ مدبس حوله. |
Bunlar büyük bir şeye korumalık yapıyorlardı | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ كَانوا يُرافقونَ شيءَ كبيرَ |
Sabahın 3'ünde bahçede ne yapıyorlardı? | Open Subtitles | ما الذى كانا يفعلانه فى حديقة المنزل فى الساعه الثالثه بعد منتصف الليل أيمكن أن يكون ذلك مخططا ؟ |
Macaristan'dan büyük miktarda insan sevkıyatı olduğunda o sıralarda her gün yapıyorlardı. | Open Subtitles | عندما جاءت النقلات الكبيرة ، كما تعرف جاءت من المجر ، هم كانوا يوميا أرادوا إنهائهم بسرعة |
Yüzmeyi bitirip Aquatic Park'a varmıştım ve sudan çıkıyordum. Tabii ki, çocukların yarısı çoktan bitirmişti, bana tezahürat yapıyorlardı, çok coşkuluydular. | TED | عندما انتهيت من السباحة وصلت إلى أكواتك بارك، وخرجت من المياه. بالطبع كان نصف الأولاد قد وصلوا أيضاً، وكانوا يشجعونني بحماس. |