Hayır sadece yap-bozun bir parçasını daha bulduğumuzu düşünüyorum hepsi bu. | Open Subtitles | أنا أفكر فقط بأننا حصلنا على جزء اخر من الأحجية هذا كل شيء |
Ve tamamlandığı zaman gördü ki yap-bozun ortasındaki şekil, kendisiydi. | Open Subtitles | وأنالصورةالتيفيمنتصف الأحجية... و بينما كانت تكملها هي لها نفسها |
Savage kendi Firestorm'unu üretmek istiyorsa yap-bozun eksik parçası Stein'dır. | Open Subtitles | بُغية (سافدج) هي صنع (فايرستورم) خاص به و(ستاين) نفسه هو المفتاح، والقطعة المفقودة من الأحجية |
Ve bu fikir aklıma kışın geldiğinden, planlamak ve temel olarak yap-bozun parçalarını oluşturacak farklı yerleri bulmak için birkaç ay olduğunu biliyordum. | TED | وبمجرد أن خطرت لي هذه الفكرة في الشتاء أدركت أن أمامي عدة أشهر للتخطيط لإيجاد الأماكن المختلفة لتجميع قطع اللغز |
Biz yap-bozun son parçalarıydık. | Open Subtitles | في المركز الأول؟ نحن كنّا القطعة الأخيرة اللغز. |
sana yap-bozun bir kaç parçasını göstereyim. | Open Subtitles | حسنا، دعني أريك بضعة قطع من اللغز الذي سنحله |
Biliyor musun, o kız yalnızca yap-bozun küçük bir parçası. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنّ تلك الفتاة ما هى إلاّ جزء صغير من اللغز |
Ve aile çiftliklerinin yok olması da bu yap-bozun bir parçası, gerçek toplumun ölümünden tutun, yazın bile doğru düzgün domates bulmanın zorluğuna kadar, neredeyse her şeyin olduğu gibi. | TED | وموت المزارع الأسرية هو جزء من هذا اللغز مثل كل شئ من زوال المجتمع الحقيقي لتحدي العثور على طماطم جيدة، حتى خلال فصل الصيف. |