Lex, eğer yapabileceğim bir şey varsa? | Open Subtitles | ليكس، إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به ... |
yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | لذا، إن كان هناك شيء يمكنني فعله على الإطلاق... |
yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | إن كان هنالك أي شيء أفعله... |
Peki, eğer benim yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | حسناً, إذا كان هناك شيء يمكنني القيام بهِ |
yapabileceğim bir şey varsa, bana haber verin. | Open Subtitles | لو يمكنني فعل أي شيء عليك أن تخبرني مباشرة |
Kaybınız için üzgünüm. yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | أنا آسف على خسارتك، إذا كان هناك أي شئ أستطيع فعله لك |
Eğer yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | اذا كان هناك أي شيء أستطيع أن أفعله ... . |
Eğer yapabileceğim bir şey varsa mesela ona göz kulak olmak gibi... | Open Subtitles | تعرف, إن كان هناك أي شيء أستطيع فعله مثل إن اردتني أن آخذه لك |
Bu yaptıklarımı telafi etmek için yapabileceğim bir şey varsa seve seve yaparım. | Open Subtitles | والآن لو كان هناك أي شيء أفعله للتكفير عن ذاك الذي فعلت سأسعد جداَ بفعله |
Yardım edebilmemin bir yolu varsa senin için ya da onlar için yapabileceğim bir şey varsa, burada olduğumu bilmelisin. | Open Subtitles | لو كان يمكنني المساعدة بأي طريقة لو كان هناك أي شيء يمكنني فعله من أجلك أو من أجلهم، أنا هنا |
Sizin için yapabileceğim bir şey varsa lütfen istemekten çekinmeyin. | Open Subtitles | لو كان هناك أيّ شيءٍ أستطيع فعله لكم، فلا تتردّدوا في طرحه. |
yapabileceğim bir şey varsa söylemeniz yeterli. Yanınızdayım. | Open Subtitles | حسناً، إن كان هناك ما يمكنني فعله لتقديم المساعدة |
Bak Dexter, yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | اسمع يا (دكستر)، إن كان هنالك ما يمكنني فعله... |
O... Özür dilerim. Siz buralardayken yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | آسف, إن كان هناك أي شيء يمكنني أن أفعله لك خلال وجودك هنا |
Eğer yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به |
yapabileceğim bir şey varsa yapayım. | Open Subtitles | انظروا, إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به - I CAN |
yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | ان كان هناك شيء يمكنني فعله |
yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | إن كان هنالك أي شيء أفعله... |
Peki, eğer benim yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | حسناً, إذا كان هناك شيء يمكنني القيام بهِ |