ويكيبيديا

    "yapacaktı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سيفعل
        
    • سيفعله
        
    • سيفعلها
        
    • كان سيقوم
        
    • كان على وشك
        
    • بها فعله
        
    • كانت ستفعل
        
    • كانت ستفعله
        
    • سيتظاهر
        
    Sence Joo Goon bu kızı bulduktan sonra ne yapacaktı? Open Subtitles ،في إعتقادك ماذا كان سيفعل الرئيس بعد إيجاده لهذه الفتاة؟
    Dünyanın düzenini ve sağduyusunu bu çılgınlığın tecavüzünden korumak için her şeyi yapacaktı. Open Subtitles سيفعل اي شيء ليحفظ عالم الكلاسيكيات و البديهيات من الاعتداء عليها بهذا الجنون
    O hayvan herif kadını öldürdü, aynısını Lucy'ye de yapacaktı. Open Subtitles الحيوان الذي قتل المرأة كان سيفعل نفس الشيء بـ لوسي
    Burada piyanosuz ne yapacaktı ki? Open Subtitles ما الذى سيفعله هنا بدون بيانو؟
    Bu sefer de gerçekten yapacaktı. Open Subtitles وأعتقدت بأنه كان سيفعلها مرةً أخرى، اعتقدت ذلك بالفعل.
    Bu inanılmaz şeyleri Arşiv Evi yapacaktı. TED سيفعل بيت الأرشيف كل هذه الأشياء المذهلة.
    Yaşasaydı yapacaktı da, fakat mümkün olmadı. Open Subtitles و ربما كان سيفعل لو عاش و لكن ذلك لم يكن
    İnan bana yapacaktı... dediklerini yapsan bile. Open Subtitles صدقيني ، كان سيفعل ذلك ، وسوف يفعله حتى ولو إعتقد بأنك فعلتي بالظبط ما أخبركي به
    İnan bana yapacaktı... dediklerini yapsan bile. Open Subtitles صدقيني ، كان سيفعل ذلك ، وسوف يفعله حتى ولو إعتقد بأنك فعلتي بالظبط ما أخبركي به
    Babaları sevdikleri için ne gerekirse yapacaktı. Open Subtitles ووالدهما سيفعل أياً ما يلزم من أجل من يحب
    Tanrıya şükür ki birileri ona çelme taktı. Yoksa bana ne yapacaktı bilmiyorum. Open Subtitles وشكرا لالهى بعض الناس تمكنوا منه انا لا اعلم ماذا كان سيفعل
    Ayrıca eğer yapabilseydi aynısını o da bana yapacaktı. Open Subtitles بالإضافة هو سيفعل نفس الشيء لي إن كان يملك فرصة
    Belki bunu daha sonra... Sonra onu boğazlar ve cesedini bir çöp tenekesine atar. Bunu tekrar yapacaktı. Open Subtitles ثمّ خنقها فرمى جثتها للخارج وراء صندوق القمامة، وكان سيفعل ذلك مجدّداً.
    Onun koleji için parayı verecekti, her şeyi yapacaktı. Bunu da gerçekten yapacaktı. Open Subtitles كان سيُعطيها مالاً، للجامعة وكل شيء، وكان سيفعل ذلك أيضاً
    Neredeyse üzerimize yapacaktı. Open Subtitles -أجل، لنذهب . -كان هذا ما سيفعله إلينا .
    O da öyle yapacaktı. Open Subtitles وهذا ما كان سيفعله
    Her halükarda yapacaktı. Şimdi biliyoruz. Open Subtitles كان سيفعلها على أيّة حال والآن نحن نعلم.
    Ve bu işi tekrar yapacaktı. Open Subtitles وكان سيفعلها ثانيةَ
    Hatırlıyor musunuz bizi o eğlenceli palyaçodan mahrum bıraktığında palyaçoluk işini kim yapacaktı? Open Subtitles أتذكرون لما جعلتنا نتخلص من المهرج المرح الذي كان سيقوم بأمور المهرجين الممتعة
    Benim için karısını terk etmesini istemiyorum ama bunu zaten yapacaktı. Open Subtitles انا فقط لا اعلم, لا اريده ان يترك زوجته من اجلي و هو كان على وشك فعل ذلك اصلاً
    Ya ne yapacaktı, kendini hücreye kapatıp ekmek ve suyla mı yaşayacaktı? Open Subtitles ،ما الذي كان من المفترض بها فعله أن تُسجل إقامتها في زنزانة وتعيش على الخبز والماء؟
    Gözümün önünde. Belki de bunu herhangi bir şekilde yapacaktı. Open Subtitles ربما كانت ستفعل ذلك على كل حال هذا ماقاله لي زميلي
    Ne yapacaktı, bizi onunla dövecek miydi? Open Subtitles مالذي كانت ستفعله تضربنا بها ؟
    Ve o da düşmüş gibi yapacaktı. Kameralar için. Open Subtitles وكان سيتظاهر هوا بأنه سقط أرضا ً فقط أمام الكاميرات أتعلم؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد