Ne isterseniz yapın. Ama ne yaparsanız yapın bu odayı terketmeyin. | Open Subtitles | افعلوا كل ماتريدون فعله ولكن مهما فعلتم لا تتركوا هذه الغرفة |
Bu dediklerimi yaparsanız beyler, size garanti veriyorum... maç bittiği zaman, orada biz olacağız. | Open Subtitles | افعلوا هذه الأشياء أيها السادة وأنا أضمن لكم أن في نهاية المباراة سنكون نحن الفائزين |
Eğer anal ilişki yapıyorsanız ne yaparsanız yapın dışarı çıkartın ve sırtına boşalın. | Open Subtitles | إذا كان عندكم إتصال شرجي مهما فعلتم إنسحبوا و أودعوا حيمنَكم على ظهرِها |
Söylediklerimi yaparsanız, yalnızca birkaçınız zarar görür. | Open Subtitles | أفعلوا كما أقول ، و لنّ يتأذى أحد. |
diye duyarız Eğer bu şekilde yaparsanız, bakın 400 dönümden ne kadar gıda çıkarılabiliyor -- | TED | حسنا انظر كم من الطعام تستطيع الانتاج على ١٠٠ هكتار إذا فعلت هذا النوع من |
Olan şey şu; diyelim ki görev değişikliği alıyorsunuz, peki, bunu küçültülmüş düzeyde, bunun gibi ufak bir değişiklikle, ufak bir müdahaleyle yaparsanız ne olur? | TED | لذا ماذا يحصل، حسناً، خُذ دور تغيير، ما الذي يحدث إذا قمت هذا الشيئ على المستوى البسيط جداً، مثل هذا التلاعب البسيط، هذا التدخل البسيط؟ |
Doldurun ve kapatın. Ne yaparsanız yapın. | Open Subtitles | حسناً، إستعدّوا، جهزوا العتاد، إفعلوا ما تجيدونه |
Bu dediklerimi yaparsanız beyler, size garanti veriyorum... maç bittiği zaman, orada biz olacağız. | Open Subtitles | افعلوا هذه الأشياء أيها السادة و أنا أضمن لكم أن في نهاية المباراة سنكون نحن الفائزين |
İstenileni, söylendiğinde yaparsanız yaşarsınız. | Open Subtitles | افعلوا ما يطلب منكم متى يطلب منكم وستعيشوا |
İstenileni, söylendiğinde yaparsanız yaşarsınız. | Open Subtitles | افعلوا ما يطلب منكم متى يطلب منكم وستعيشوا |
Bana inanın, böyle yaparsanız, hayallerinizi mahvedeceksiniz. | TED | صدقوني، إذا فعلتم ذلك، سوف تدمرون أحلامكم. |
Böyle yaparsanız fikir emrinizde olur ve dahası yepyeni olur. | TED | لو فعلتم هذا، ستبقى هذه الفكرة مطلوبة و علاوةً على ذلك، ستكون علامةً تجاريةً جديدة. |
Eğer konuştuğumuz şeyi yaparsanız, insanların sizin dahil olduğunuz kabilelerle nasıl iletişime geçtiğine kulak kesilirsiniz. | TED | إذا فعلتم ما تحدثتم عنه، تستمعون لكيفية تواصل الناس حقيقة في القبائل التي أنتم منها. |
Söylediklerimi yaparsanız bu videoyu kimse görmez. | Open Subtitles | أفعلوا هذا ولن ترون هذا الفيديو أبداً. |
Ve bu sistemlere herhangi bir şey yaparsanız bir yana ya da öbür yana doğru evrimleşeceklerdir. | TED | و لهذا إذا فعلت شيئاً لتلك الأنظمة فسيتطوروا بطريقة أو بأخرى. |
Güney Asya'da, fakir bir insanı köle yaparsanız üzerinize bir yıldırım düşmesi bu suçtan ceza almanızdan daha mümkün. | TED | في جنوب آسيا، إذا قمت باستعباد شخص فقير، فأن احتمال أن تضربك صاعقة أكبر من احتمال إرسالك للسجن لقيامك بتلك الجريمة. |
Söylenenleri yaparsanız kimse vurulmaz. | Open Subtitles | إفعلوا ما نقولهُ لكم عندها ربما لن يُطلق النار على أحد |
Eğer bunu yaparsanız, fikir çağrışımı için kullandığınız kelimeler, bağlantıları şekillendirecek ve yeni pek çok fikir ürettirecektir. | TED | إن فعلت هذا، فإن مكونات الأفكار المترابطة ستجمع و تشكل روابط ينتج عنها العديد من الأفكار. |
Ve eğer bunu yaparsanız, beni dini edebiyat içinde, en çok etkileyen cümlelerden birinin gücünü hissetmeye başlayacaksınız: | TED | وحين تقوم بذلك، ستبدأ في الشعور بقوة بما يشكل بالنسبة لي إحدى أكثر الجمل إلهامًا في كل الأدب الديني. |
Doğru. Eğer yanlış bir şey yaparsanız, bilirim. | Open Subtitles | هذا صحيح , وإذا فعلتوا أي شئ خاطئ فسأعرف |
Bunu yaparsanız yanarsınız. | Open Subtitles | إذا فعلتَ ذلك ،، فستخرج |
Yani eğer dediklerimi yaparsanız polise gerek kalmaz ve hiç bir sorun çıkmaz. | Open Subtitles | ... إذن , إن فعلتما ما أطلبه منكما بالضبط لن تأتى الشرطة ... ولن تحدث مشاكل |
Benim için bir şey yaparsanız, sizi oraya götürürüm. | Open Subtitles | حسنا,سأخذكما الى هناك ان قمتما بأمر لأجلي |
Bunu yaparsanız, ben de çığlık atıp, üstümü parçalayarak bana saldırdığınızı söylerim. | Open Subtitles | اذا فعلت ذلك سأصرخ ، وسوف امزق ملابسى واقسم انك حاولت التهجوم عليا |
Sizin için de ganimet ve işinizi iyi yaparsanız kadın olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك غنائم من أجلكم , ونساء لو نفذتم مهمتكم جيداً |
İş birliği yaparsanız bu akşam işimi bitirmek isterim. | Open Subtitles | الآن، إذا تعاونت سأنتهي معك قبل الليلة |