yapmış olsaydık, hasta saatler önce uyuşturulmuş olacaktı, bu da karısına saldırmasını önleyecekti. | Open Subtitles | لو فعلنا لكان المريض مخدرا قبل ساعات و لن يكون قادرا على التصرف مثل كريس براون معها |
Eğer senin istediğini yapmış olsaydık, onları asla bulamazdım... | Open Subtitles | لو فعلنا ما طلبته ، لم اكن لأجدهم ابداً لأنك تحب المدرسة جداً |
Hatta böyle bir şey yapmış olsaydık bir kız olmak zorunda olurdu, bir oğlan değil. | Open Subtitles | حتّى لو فعلنا شيئاً كهذا فإنها ستكون فتاة وليس صبي |
yapmış olsaydık... Cal belki hala hayatta olabilirdi. | Open Subtitles | لو فعلنا ذلك، لكان سيظلّ (كال) حياً يُرزق. |
"Wyatt bizi arar aramaz polisi aramalıydım ama beni bu fikirden vazgeçirmene izin verdim ve yapmak istediğim şeyi yapmış olsaydık... | Open Subtitles | كان يفترض أن نتصل بالشرطة بعد إتصال (وايت) مباشرة لكنني تركتك تقنعينني بالعدول عن الأمر و لو فعلنا ما أردت فعله و حسب |