Yani siz bana onca korkunç şey yapmışsınız ama ben gayet iyiyim. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق فعلتم كل شئ فظيع لي و تحول الي خير |
Saklamaktan fazlasını yapmışsınız gibi duruyor. | Open Subtitles | أجل، يبدو أنكم فعلتم أكثر من التخزين هنا |
Saklamaktan fazlasını yapmışsınız gibi duruyor. | Open Subtitles | أجل، يبدو أنكم فعلتم أكثر من التخزين هنا |
- Sırtından mı vursaydık? - Yok, doğru olanı yapmışsınız. Tanrı'ya şükür hiçbiriniz yaralanmamışsınız. | Open Subtitles | كلا، لقد فعلتما الصواب، حمدًا لله أنكما على ما يرام |
Yeni bir kalem. Gerçekten yapmışsınız. | Open Subtitles | هذا قلم الرصاص, لقد فعلتما الأمر حقاً. |
Ama besbelli ki yapmışsınız. | Open Subtitles | لكن من الجليّ أنّكم فعلتم ذلك. |
Garip bir herifti, doğru olanı yapmışsınız. | Open Subtitles | شيءٌ غريب , لقد فعلتم الشيء . الصحيح |
Doğrusunu yapmışsınız. Avla ya da avlan dünyası. | Open Subtitles | لقد فعلتم الصواب، أقتل وإلا قتلت |
Doğru şeyi yapmışsınız. Ya öldür ya öl. | Open Subtitles | لقد فعلتم الصواب، أقتل وإلا قتلت |
Elinizden geleni yapmışsınız. | Open Subtitles | حسناً، فعلتم ما بمقدوركم |
İyi yapmışsınız. | Open Subtitles | من الجيد أنكم فعلتم |
- Çok kötü işler yapmışsınız. | Open Subtitles | أنت فعلتم بعض الأشياء الفظيعة |