Çocukluğumdan beri yapmadığım bir şey yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بشيء لم أفعله منذ أن كنت صغيرا |
Çünkü yapmadığım bir şey için beni suçladın. | Open Subtitles | لقد جئت لأنكَ تتهمني بشيء لم أفعله |
Asla. yapmadığım bir şey için ölmeye niyetim yok. | Open Subtitles | مطلقاً , أنا لن أموت بسبب شيء لم أفعله حتي |
Şimdi de burada yapmadığım bir şey için yargılanıyorum. | Open Subtitles | على شيء لم أفعله لم تلاقي هذه المرأة من قبل؟ |
Ben suçsuz bir adamım! Ben yapmadığım bir şey için 15 yıI hapis yattım! | Open Subtitles | لقد قضيت 15 عاما في السجن لجريمة لم أرتكبها |
Sanırım bu daha yapmadığım bir şey içindi. | Open Subtitles | أنا أفترض بأن هذا بسبب شيء لم أقم به بعد |
yapmadığım bir şey için, beni elektrikli sandalyeye gönderdiniz. | Open Subtitles | ترسلني إلى الكرسي من أجل شيء لم أفعله كلّه من اجل رئيستك |
yapmadığım bir şey yüzünden beni hapise göndermek istiyorlar. | Open Subtitles | لم أتخيل أنني قد أذهب إلى السجن من أجل شيء لم أفعله |
Bak, sizinle takılmaktan mutluyum ama yapmadığım bir şey yüzünden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | انظر, احب التسكع معكم يا رفاق لكن لن أعتذر عن شيء لم أفعله |
Ordudan yapmadığım bir şey yüzünden atılan adam, benim... | Open Subtitles | أنا مَن طُردتَ من الجيش بسبب شيء لم أفعله. |
Ben yapmadığım bir şey için 15 yıl hapis yattım! | Open Subtitles | لقد قضيت 15 عاما في السجن لجريمة لم أرتكبها |
yapmadığım bir şey için idam cezası almama izin vereceksin. | Open Subtitles | ستدعني أعاقب بحُكم الإعدام على جريمة لم أرتكبها |
O zaman bunun ne anlama geldiğini bilmiyordum ama yapmadığım bir şey için suçu kabul etmeme imkan yoktu. | Open Subtitles | لم أكن أعرف ما معنى كلامي في ذلك الوقت و لكنني عرفت أنني لن أتنصل أبدا من شيء لم أقم به |