| Görünen o ki herkes onun peşinde. O yüzden bir şeyler yapmalı, evet. | Open Subtitles | حسناً، بما أنه الشخص الذى يسعى خلفه الجميع فيجب عليه أن يفعل شيئاً |
| Ve bence bizim neslimiz de aynını yapmalı. | TED | وأنا أعتقد أن جيلنا يجب أن يفعل نفس الشيء. |
| Ne yapmalı? Tüm bunlar hakkında ne yapmalı? | TED | ماذا نفعل؟ ماذا يجب أن نفعل بخصوص كل هذا؟ |
| Evet ama bu bir gereklilik, birisi bu işi yapmalı. | Open Subtitles | هو كذلك، لكننى شعرت أنه على أحد ما أن يقوم بالعمل |
| Çocuklar kitaplardan bir şeyler ezberlememeli, aktiviteler yapmalı. Ve bu daha etkili bir öğrenme yolu. | TED | لا ينبغي على الأطفال أن يحفظوا أشياء من الكتب، يجب عليهم أن يقوموا بأنشطة، وهذه هي أكثر الوسائل فعالية للتعلم. |
| Bu işi erkekler yapmalı çünkü biz bu teknolojiyi erkeklerle paylaşmak istemiyoruz. | TED | يجب على جميع الرجال الخروج لأننا لا نريد مشاركة هذه التقنية مع الرجال |
| Herkes yapması gerekeni, yapmalı. | Open Subtitles | يجب على الرجل ان يقوم بما يتوجب عليه القيام به |
| Yapabilir, yapmalı, yapacak. O yüzden işleri hemen halletmeliyiz. | Open Subtitles | يستطيع , ويجب عليه فعل ذلك وسيفعل لذا لدينا عمل يجب أن ننهيه بسرعه |
| Hayatta bu aşamaya gelindiğinde, farklı bir şey yapmak gerekir. Kolları sıvayıp, büyük bir şey yapmalı. | Open Subtitles | ،عندما تصبح الأوضاع هكذا على شخص ما أن يفعل شيئا، شيئا هاما |
| İşi bitirmeye gidiyorum. Biri yapmalı. | Open Subtitles | سأنهي هذا العمل لابدّ من أن يفعل أحد ذلك |
| Ele uygun bir tüfek bulmak için ne yapmalı? | Open Subtitles | ماذا على الرّجل أن يفعل بأيّةِ حال للحصولِ على بُندقيّة بِتكوينٍ مُناسِب؟ |
| Bence bir insan en iyi bildiği işi yapmalı. | Open Subtitles | أعتقد ينبغي لأحد أن يفعل ما يفعلونه بشكل أفضل |
| Belki senin işini o yapar, Simeon. Birileri yapmalı. | Open Subtitles | ربما يستطيع أن يقوم بعملك سيميون يجب علي أحد أن يفعل |
| Ben hep randevuma saatinde gidiyorum, herkes böyle yapmalı, derdi. | Open Subtitles | إعتاد أن يقول أنه يحافظ دائماً على مواعيده وكل شخص آخر يجب أن يفعل هذا |
| Bu gece, göründüğünden fazlasını yapmalı. | Open Subtitles | دعونا نعيش هنا من الأفضل أن نفعل أكثر من مجرّد النظر الليلة |
| Bizim gibi insanlar bunu yapmalı bundan daha fazlasına gerek yok | Open Subtitles | تعلمون، أناس مثلنا يجب أن نفعل ذلك فقط للحصول على الاحترام الأساسي لمعظم الناس أمرا مفروغا منه. |
| Herkes dediğimi yapar, yapmalı çünkü bu dünyayı ben düzenliycem | Open Subtitles | أجل , حينها سيقوم كل شخص بما أأمرهم به عليهم جميعا أن يقوموا بما أأمرهم لأنى ساكون حاكم العالم |
| Bu durumda sürücüsüz araba ne yapmalı? | TED | إذاً ماذا يجب على السيارة ذاتية القيادة أن تفعل ؟ |
| Zavallı Superman, kesinlikle uçma problemi hakkında bir şeyler yapmalı. | Open Subtitles | اوه، مسكين سوبرمان ، يجب عليه القيام بشيء ما حول مشكلة الطيران لديه |
| Bir şeyler yapmalı, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أن عليه فعل شيئًا ما , صحيح ؟ |
| İki kişilik iş yapmalı ve bir kişi ücreti almalısın. | Open Subtitles | يجب ان تقوم بعمل رجلان , وان تدفع لرجل واحد |
| Resmi bir şey yapmalı mıyız emin değilim, anladınız mı? | Open Subtitles | لا اعرف، اذا كان ينبغي ان نفعل اي شيء رسمي |
| Yaşamları ile bağdaitırmanız lazım, ve bunu korkuya dayalı olarak değil, anlayabilecekleri şekilde yapmalı. | TED | وانت يتوجب عليك ذلك لكي لا تلعب على مفهوم الخوف .. بل على مفهوم الاقتناع والفهم |
| Eğer Mars evimiz olacaksa, tüm bunlara da evsahipliği yapmalı. | Open Subtitles | إذا أصبح المريخ وطننا، فإنه يجب أن يصبح موطنا للكائنات الحية الأخرى كذلك. |
| Burası artık onun evi. Ne uygun görüyorsa onu yapmalı sanırım. | Open Subtitles | إنه منزلها الآن, عليها أن تفعل به كمايحلو لها ,كما أظن |
| Belki kendimize bir kez daha sormalıyız bir dakika durup soralım bunu yapmalı mıyız? | Open Subtitles | رُبما ينبغي علينا سؤال أنفسنا لمرة إضافية فقط إستغراق لحظة لنسأل أنفسنا إذا كان ينبغي علينا فعل ذلك |