ويكيبيديا

    "yapmaması" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لا يفعل
        
    • ألا يفعل
        
    • لا يفعله
        
    Aptalca bir şey yapmaması için ona kesin talimatlar veriyorum. Open Subtitles وسوف أعطيه تعليمات محدده لكي لا يفعل شئ غبي
    O aptal yarışmada ona bunu yapmaması için yalvardım resmen. Open Subtitles أنا ناشدته عملياً في تلك المقابلة الغبيّة بأن لا يفعل ذلك
    Maximilian'ı bunu yapmaması için ikna etmeye çalıştım ama her zamanki gibi beni dinlemedi. Open Subtitles ولقد حاولت إقناع ماكسيميليان بأن لا يفعل .. لكنه لم يستمع ، كعادته
    "Kötünün muzaffer olması için, iyinin bir şey yapmaması kafidir." Open Subtitles "الشرط الوحيد حتى ينتصر الشر هو ألا يفعل الأخيار شيئاً."
    Cesur be bir o kadar da tehlikeli bir hamleydi bunu yapmaması için ona yalvarıp yakardım ancak o son derece kararlıydı. Open Subtitles كانت حركة خطيرة ومتهورة ولقد توسلت إليه ألا يفعل هذا ولكنه كان عنيدا
    yapmaması gereken bir işi yapacağı zaman ki bakış. Open Subtitles النظره التي تعني انه على وشك ان يفعل شيئاً من الأفضل ان لا يفعله
    En sevdiğim alıntı, "Kötülüğün kazanması için bir-iki adamın ve kadının hiçbir şey yapmaması yeterlidir." TED اقتباسي المفضل هو، "كل ما يتطلبه الأمر للشر أن يسود هو أن لا يفعل قلة من الرجال والنساء الجيدين شيئا ".
    Aslında, yapmaması daha iyi. Open Subtitles إننى أأمل على الأصح أن لا يفعل ذلك
    yapmaması için onu uyardım ama o kararını verdi. Open Subtitles ...لذلك حذرته بأن لا يفعل ولكنه اخذ قراره
    yapmaması için onu ikna ederim sandım. Open Subtitles اعتقدت بأني اقنعته بأن لا يفعل
    Ona ne yapması ya da yapmaması gerektiğini söylemedim. Open Subtitles و لم أقل له ما يفعل أو لا يفعل.
    Topher mektubunda Devon'ın onu yapmaması için ikna etmeye çalıştığını yazmış. Open Subtitles رسالة (توفر) تقول أن (ديفون) حاول إقناعه أن لا يفعل ذلك
    Will hemen polise gitmek istedi, ve ben ona yapmaması için yalvardım. Open Subtitles ( ويل) أرادَ إخبار الشرطة فوراً، ولكنّني ترجيته أن لا يفعل.
    Başka erkeklerimizin de aynısını yapmaması üzücü. Open Subtitles ولكن المؤسف ألا يفعل ذلك مزيد من الإخوة
    Kaiser ona yapmaması için yalvardı. Open Subtitles القيصر توسّل إليه ألا يفعل
    Bunu yapmaması için vücuduma yalvardım. Open Subtitles توسلت إلى جسدي ألا يفعل ذلك
    yapmaması için yalvardılar. Open Subtitles توسولوا إليه ألا يفعل هذا
    Evet, ona yapmaması için yalvardım. Open Subtitles لقد توسلت له ألا يفعل
    Piyonların yapmaması gereken şey ise bir gün seninle yatar umuduyla düşman Vezir'e sırları anlatmasıdır. Open Subtitles وما لا يفعله حجر الشطرنج هو إخبار أسرار للملكة العدوة -في آمال أن تضاجعه.
    Brian Finch yapması ve yapmaması gereken şeylerle ilgili bilgiye sahipti ve bunların sınırı içinde hareket edeceğine güvendim. Open Subtitles وعلم (برايان فينش) المعايير للمفترض أن يفعله وما لا يفعله ووثقت في تصرفه على هذا المنوال
    Sam yapmaması gereken tek şeyi yapıyor ve Craster'ın karılarından biri olan Gilly'e aşık oluyor. Open Subtitles ( سام) فعل أمر كان يُفترض أن لا يفعله... والذي وقع في حب إحدى زوجات (كريتسر)، وهي (غيلي).

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد