Yapması gereken tek şey ne istediğini bilmesi ve bunun için çalışması. | Open Subtitles | كل ما عليه فعله هو أن يعرف ما يرد ويعمل بجد كي يصل إليه |
Çünkü hayatında Yapması gereken tek şey, ona ait olanları korumaktı. | Open Subtitles | لأن كل ما عليه فعله في الحياة هو حماية ما هو له |
Yani, artık Yapması gereken tek şey, uyanmak. | Open Subtitles | لذا.. كما تعلم, أعني, كل ما عليه فعله الآن هو الإستيقاظ |
Avustralya'ya bedava bir gezi için Bart'ın Yapması gereken tek şey özür dilemek mi? | Open Subtitles | كل ماعلى بارت أن يعتذر وسنأخذ رحلة مجانية لاستراليا؟ |
Savunmanın Yapması gereken tek şey, iki olayı birbirine bağlayacak bir öneri sunmak. | Open Subtitles | كل ماعلى الدفاع هو ربط الحدثين بالإقتراح |
Yapması gereken tek şey şarapla karıştırarak bunu içmek. | Open Subtitles | ليس عليه إلا أن يشرب هذا ممزوجاًمعالنبيذ... |
Yapması gereken tek şey şarapla karıştırarak bunu içmek. | Open Subtitles | ليس عليه إلا أن يشرب هذا ممزوجاًمعالنبيذ... |
- Yapması gereken tek şey, hediye götürmek ve gülümsemek. | Open Subtitles | كل ما عليه فعله إحضار هدايا والإبتسام |