Benimle Yapmaya çalıştığı şey, bana ilham vermekti dünyayı korumak için, ve dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu göstermek için. | TED | ما كان يحاول فعله لي هو الهامي لحماية العالم، و ليريني كم هذا العالم هو هش. |
Tutuklandığında yanında o kitap da vardı. Yapmaya çalıştığı şey bir ırk savaşı başlatmaktı. | Open Subtitles | كان يحمل معه الكتاب حين ألُقي ّعليه القبض ما كان يحاول فعله هو إشعال حرب عرقية |
Ama Marcus Aurelius'un Yapmaya çalıştığı şey oğlunu askerlerine tanıtmaktı. | Open Subtitles | إلا أن ما كان كاركوس أوريليوس يحاول فعله هو تقديم ولده إلى قوات جيشه |
Bay Muhammed'in Yapmaya çalıştığı şey bizi, Tanrı'nın tarafına çekmek. | Open Subtitles | إذا ً, ما الذى يحاول فعله السيد "محمد" ؟ .. يحاول أن يجعلنا نصتف فى جانب الله |
Bay Muhammed'in Yapmaya çalıştığı şey bizi, Tanrı'nın tarafına çekmek. | Open Subtitles | إذا ً, ما الذى يحاول فعله السيد "محمد" ؟ .. يحاول أن يجعلنا نصتف فى جانب الله |
Muhtemelen Yapmaya çalıştığı şey buydu. | Open Subtitles | هذا من المحتمل ما كان يحاول فعله |
Yapmaya çalıştığı şey senin yararına, zararına değil. | Open Subtitles | ما يحاول فعله لمصلحتك ليس لدمارك |
Ama Yapmaya çalıştığı şey daha kötü. | Open Subtitles | لكن ما يحاول فعله أسوأ |
Yapmaya çalıştığı şey inanılmazdı. | Open Subtitles | ما كان يحاول فعله , لايصدق |