Bizim yaptığımız tek şey, geriye yaslanıp ölenleri seyretmek oldu. | Open Subtitles | كان كل ما فعلناه هو الجلوس ومشاهدة الجميع يموت |
Onu hayatta tuttuk. Onun için yaptığımız tek şey bu. | Open Subtitles | لقد أبقيناه حيًا وهذا كل ما فعلناه لأجله |
Ama bugün endişelendiğim şey; ya yaptığımız tek şey daha çok araba ve kamyon satmaksa? | TED | لكنني اليوم قلق بخصوص, ماذا لو كان كل ما نفعله هو بيع المزيد من السيارات والشاحنات؟ |
Koca gün yaptığımız tek şey, kale duvarlarını onarmak için taşları saymak. | Open Subtitles | كل ما نفعله طوال اليوم هو إحصاء الحجارة لأصلاح أبواب القلعة |
Yani kimse beraber olduğumuzu bilmiyor, yaptığımız tek şey gizlice buluşmak... gizlice buluşmakta bir sorun olduğundan değil ama... olay seksten ibaret değilse, nedir peki? | Open Subtitles | اقصد انه لا احد يعرف بعلاقتنا ... وكل ما نفعله هو التسلل ... لا اعني ان هناك خطأ بشأن التسلل, لكن ماذا في الامر , اذا لم يكن فقط الجنس ؟ |
Sanki hepimiz Zincirlenmiş Öfke ve Hücre Kardeşleri filmlerinde gibiyiz ve yaptığımız tek şey lezbiyen seksi, soyarak aramalar ve duşta çıplak kadın kavgaları. | Open Subtitles | وكأننا في فيلم "مقيده بسخونه" أو "اخوات زنزانه" وكل ما نفعله هو ممارسة جنس الإسحاقيات والقيام بتفتيش الملابس والعراك عارين في الحمامات |
Dün gece yaptığımız tek şey konuşmaktı. | Open Subtitles | كل ما فعلناه الليلة الماضية هو التحدث. |
Yani, yaptığımız tek şey donmuş waffle yiyip yatakta yatmaktı ve "Blossom'un eski bölümlerini seyrederdik ve ben de Hinduizme giriş derslerine girmedim. | Open Subtitles | كل ما فعلناه هو أكل الحلوى المجمدة ومشاهدةحلقاتقديمةمنمسلسل"الأحضان" لم أذهب إلى مقدمة حصتي للعلوم الهندوسية |
yaptığımız tek şey o değildi. Gerçekten mi? | Open Subtitles | -ليس هذا كل ما فعلناه |
Dünya zor durumda. Onlar da düzeltiyorlar. yaptığımız tek şey, onlara engel olmak. | Open Subtitles | العالم محطم، إنهم يصلحونه كل ما نفعله هو إعاقتهم |
Yanlış hatırlamıyorsam, bu ailede yaptığımız tek şey bağrışmak. | Open Subtitles | إن تذكرت بشكل صحيح ، كل ما نفعله في هذه العائلة هو الصراخ |
- yaptığımız tek şey onları odalarına gönderip, ders çalışmaya zorlamak olursa, | Open Subtitles | إذا كان كل ما نفعله هو إرسالهم إلى غرفهم للقيام بالواجبات... |