Caddenin sonundaki ufak bir yerde onunla buluştuk. yarım saat boyunca kendisini daha iyi hissetmesini sağladım, ve sonra çıktım. | Open Subtitles | لذا قابلته بمكان أدنى التعرّي ، جعلته يشعر بحالٍ أفضل لمدة نصف ساعة , ثم غادرت. |
Böylece yarım saat boyunca kimse beni rahatsız edemiyor. | Open Subtitles | بسبب وأنه لمدة نصف ساعة لا احد سيسألني اسئلة تافهة |
çeyreklik için yalvarmayı, yağmurda uyumayı, bir kase çorba için, yarım saat boyunca.... | Open Subtitles | تتسول وتنام في المطر تستمع لنصف ساعة من النار والكبريت |
- Normal şartlarda, tam güç olduğunda ancak yarım saat boyunca solucan deliği bağlantısı kurabiliyoruz. | Open Subtitles | و توصياتك ؟ عادة عندما كان لدينا طاقة قصوى يمكننا ابقاء الفتحة الدودية لنصف ساعة |
Benimki, becermeden önce yarım saat boyunca yalar beni. | Open Subtitles | قبل أن يعاشرني زوجي؛ يداعبني لنصف ساعةٍ تقريباً |
Tatlım eğer buna cevap verirsem, bahse girerim yarım saat boyunca sıkıntıdan patlarız. | Open Subtitles | عزيزتي، لو لدي الجواب لهذا السؤال لراهنت اننا سنموت من الضجر في خلال نصف ساعة |
Bana bir içki ver. yarım saat boyunca kimse beni rahatsız etmesin. | Open Subtitles | احضر لى شراب و لا يزعجنى احد فى النصف ساعة القادمة |
Dün televizyona baktığımı sandığımdan yarım saat boyunca Chris'in duş alışını izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدت كريس يستحم لمدة نصف ساعة فقط لأنني أعتقدت أنه التلفاز .. إنه |
Çiçekler için 200 yarım saat boyunca kızla aylak aylak dolaşmak için Rs.100. | Open Subtitles | 100 روبية لتسلية فتاة لمدة نصف ساعة |
Geri döndüm ve yarım saat boyunca Magda'yı öptüm. | Open Subtitles | ثم عدت و قبلت "ماجدة" لمدة نصف ساعة. |
Benimle ilgilendi, Miranda. yarım saat boyunca. | Open Subtitles | لقد جذب أنتباهي، (ميراندا) لمدة نصف ساعة كاملة |
yarım saat boyunca da dokunma. | Open Subtitles | ولا تلمس 'م لمدة نصف ساعة. |
Onu öpmeye çalıştım, yarım saat boyunca konuştuk. | Open Subtitles | حاولت تقبيلها, بعد أن تحدّثنا لنصف ساعة. |
yarım saat boyunca tren gelmiyor. Bu yüzden gelen giden kimse yok ama sonra | Open Subtitles | ليس هناك قطار لنصف ساعة ولا شيء يدخل أو يخرج |
Yemek, tatlı yiyeceğiz, ardından sessiz sinema oynayacağız sonra yarım saat boyunca hangi arkadaşı hasta konuşacağız. | Open Subtitles | حقاً, سيكون كل شي بخير نحن فقط سنتناول بعض العشاء والتحلية نلعب لعبة الالغاز ونتحدث لنصف ساعة |
Benimki, becermeden önce yarım saat boyunca yalar beni. | Open Subtitles | قبل أن يعاشرني زوجي؛ يداعبني لنصف ساعةٍ تقريباً أتسمحين له بمعاشرتك من الخلف؟ |
yarım saat boyunca bu vereceğim numarada olacağım. | Open Subtitles | سأكون فى هذا الرقم خلال نصف ساعة |
yarım saat boyunca casus gibi oradaydım. | Open Subtitles | خلال نصف ساعة يُعامل كاجاسوس |
yarım saat boyunca kayda değer bir şey söylemeyeceksen susacaksın. | Open Subtitles | فى النصف ساعة القادمة لن نتحدث إلا إن كان شييء مهم كي نقوله |