Hey, benim. Ben yaklaşık yarım saat kadar önce sizi arayan kişiyim. | Open Subtitles | نعم هذا أنا الشخص الذي اتصل منذ نصف ساعة |
yarım saat kadar önce eggnog olmayı bıraktı. | Open Subtitles | لقد توقف عن كونه بيضا وحليبا منذ نصف ساعة تقريبا |
Bir yolcu yarım saat kadar önce tuvalete girdi ama şimdi kapıyı çalınca cevap vermiyor. | Open Subtitles | دخل راكبٌ إلى الحمّام منذ نصف ساعة و هو لا يستجيب عندما نطرق الباب |
Evet, yarım saat kadar önce buradaydılar. | Open Subtitles | نعم، لقد كانوا هنا قبل نصف ساعة... |
Sabrina yarım saat kadar önce aldı. | Open Subtitles | سابرينا) أخذتها قبل نصف ساعة) هذا وجه جيد |
yarım saat kadar önce tuvalete gitti. | Open Subtitles | ذهبت إلى الحمام قبل نصف ساعة |
Eşim diyor ki 20 tablet, yarım saat kadar önce. | Open Subtitles | زوجتي تقول 20 حبة منذ نصف ساعة |
Sonra bi de temyizler var... ve yarım saat kadar önce ölmüş olmam gerektiğine göre, bundan sonrası çok kolay olacak. | Open Subtitles | و من ثم هناك جلسات الاستئناف و طالما أنه كان يجب أن اكون ميتاً منذ نصف ساعة فإن الأمر برمته سيكون غير شرعي من الىن و صاعداً |
yarım saat kadar önce, sarı bir taksiyle gitti. | Open Subtitles | غادرت بتاكسي منذ نصف ساعة مضت |
Bakan Heller yarım saat kadar önce kaçırıldı. | Open Subtitles | (أعمل مع وزير الدفاع (هيللر لقد تم اختطاف الوزير (هيللر) منذ نصف ساعة |
yarım saat kadar önce kanepeden kalktığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتك منذ نصف ساعة |
Evet, başağrıları yarım saat kadar önce başladı. | Open Subtitles | نعم, الصداع بدأ منذ نصف ساعة |
yarım saat kadar önce birileri dalmış bunlara. | Open Subtitles | أحدهم وصل أليهم منذ نصف ساعة |
yarım saat kadar önce aradı. | Open Subtitles | لقد اتصل قبل نصف ساعة. |