Yarın için biraz mala ihtiyacım var aksi halde okulda gidemem. | Open Subtitles | أحتاج شيئاً للغد وإلا لن أستطيع الذهاب للمدرسة |
Şuna ne dersin, Yarın için harika bir fikrim var. | Open Subtitles | حسناً ما رأيك بهذا ؟ لدي فكرة رائعة للغد |
Sadece Yarın için diğer işi ayarlaman mümkün değil mi? | Open Subtitles | ألا يمكنك تأجيل الانتقال إلى وظيفة أخرى؟ فقط ليوم غد. |
Merhaba, ben kardeşin! Yarın için hazır olup olmadığınızı sormak istedim. | Open Subtitles | مرحباً أختاه, أريد التأكد وحسب إذا كنتما على إستعداد ليوم الغد. |
Demek istediğim, herkesin Yarın için sinirli olduğunu biliyorum. Bunu anlıyorum. | Open Subtitles | أعني، كلنا قلقون بشأن الغد أفهم هذا |
Dün için çok geç. Yarın için çok erken. | Open Subtitles | متأخر جدابالنسبة لأمس ومبكر جدا بالنسبة للغد |
Eve gidip Yarın için dinlenmelisin, değil mi? | Open Subtitles | يجب أن تعود إلى المنزل لترتاح حتى تكون مستعداً للغد .. ما رأيك؟ |
Tamam, yemi yuttu. Yarın için hazırız. | Open Subtitles | حسناً، إذن إلتقط الطعم، ونحن مستعدين للغد. |
Dün, bugün yada Yarın için biletiniz yok. | Open Subtitles | ليس للأمس، ولا حجز بهذا اليوم ولا حجز للغد. |
Emin ol, Yarın için aldığım kıyafeti görünce pişman olmayacaksın. | Open Subtitles | شكرا , وأعدك أنك عندما سترى الثوب الذي اشتريته للغد انه يستحق كل هذا |
Yarın için küçük bir barbekü planımız var. | Open Subtitles | حسنا، لقد حصلت على القليل الشواء المخطط لها ليوم غد. |
Aşçı tatlıları Yarın için sakladığını söyledi. | Open Subtitles | أوه،الممون قال بأن الحلويات قد حفضها ليوم غد |
Pekala, sanırım ben uyumaya gideceğim. Evet, bende. Yarın için sesimi dinlendirmeliyim. | Open Subtitles | حسنا، أظن بأنّني سأضرب الكيس نعم، أنا أيضا، سأحتاج بقيّة صوتي ليوم غد |
Birincisi Doniel, Yarın için fiil çekimi yapacaksınız. | Open Subtitles | دانيال .. أنت محروما من الفسحة ليوم الغد أيضا |
Pekala, takım. Herkes odalarına. Yarın için güzelce dinlenelim. | Open Subtitles | حسناً ، أيها الفريق ، فاليذهب الجميع لغرفهم ، لنحصل على بعض الراحة ليوم الغد |
Demek istediğim, herkesin Yarın için sinirli olduğunu biliyorum. Bunu anlıyorum. | Open Subtitles | أعني، كلنا قلقون بشأن الغد أفهم هذا |
Bir şey için endişelenmek istiyorsan, Yarın için endişelen. | Open Subtitles | تريد أن تقلق حيال شيئ؟ إقلق بشأن الغد. |
Ama Yarın için bir söz vermedim. Korkuyu hissedebiliyor musun Peder? | Open Subtitles | ولكنى لم أقل أى شىء عن الغد هل تشعر بالخوف أبتى؟ |
Gözlerini sil ve Yarın için hazırladığım dana yahniyi getir. | Open Subtitles | جففي عينيكِ، وإجلبي يخنة لحم البقر التي أعددتها ليوم غدٍ |
Önce eve gitmem ve Yarın için birkaç kıyafet almam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى منزلي أولاً لأحضر المزيد من الثياب لأجل الغد. |
Tamam. Yarın için ayarlanmamış olursa yarın derse gel ve yakında ayarlanmış olur. | Open Subtitles | حسنًا، إذا لم يتم ترتيب الأمر غدًا فقط احضري الحصة وسيتم الترتيب |
Ofisimden birisi seni arayacak ve Yarın için bir görüşme ayarlayacak. | Open Subtitles | اوك. شخص ما من مكتبي سيكلمك في الغد. وسيأخذ موعد بيننا. |
Gönüllü olduğumu hatırlamıyorum, belki de Yarın için planlarım vardır. | Open Subtitles | لا أذكر أني تطوعت بخدماتي ربما تكون لدي خطط لليلة الغد |
Yarın için iyi şanslar. | Open Subtitles | حظاً سعيداً غداً. |
Yarın için iyi şanslar dilemeye gelmiştim. | Open Subtitles | أسكت لقد توقفت هنا لأتمنى لك حظاً سعيداُ بالغد |
Yarın için endişeliyim. Soruşturmanız nasıl gidiyor? | Open Subtitles | أنا قلق بخصوص الغد أين وصل التحقيق؟ |
Yarın için biraz yeşillik toplayacağım. | Open Subtitles | كنت سأقتلع بعض الخضرة من أجل الغد |
Gecenin tadını çıkarın. Sadece, Yarın için hazır olduğunuzdan emin olun. | Open Subtitles | لن تحضر الليلة لتكون ...متأكدة من حضورها يوم بعد غد |