ويكيبيديا

    "yararı için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للصالح
        
    • لمصلحة
        
    • لأجل مصلحة
        
    • لمنفعة
        
    • أجل خير
        
    • من أجل تحقيق
        
    Alman ve Türklerin ortak yararı için kendimizi feda ettiğimizi düşünüyorduk. Open Subtitles إعتقدنا أننا كنّا نضحّي بأنفسنا للصالح العام للألمان والأتراك
    Her şeyden önce Defiance'ı düşüneceğine halkın yararı için suç örgütüne karşı savaşacağına ve bir daha asla sözümden çıkmayacağına ya da verdiğim bu karardan beni pişman etmeyeceğine yemin edersen.. Open Subtitles اذا اكدت لي انك ستضع ديفاينس اولاً الا اذا اقسمت لي ان تقبض على العنصر الاجرامي للمُنظمه والقتال للصالح العام
    Halkınızın yararı için çalışmalısınız! Open Subtitles وما الجيد في ذلك؟ يجب أن تعمل تعمل لمصلحة البشر
    Hey sanırım özgür ve açık toplumun yararı için bu sohbeti devam ettirmemiz gerek. Open Subtitles أعتقد ذلك، لمصلحة المجتمع الحرّ والمفتوح أعتقد بِأَنَّ هذه المحادثةِ يَجِبُ أَنْ يَستمرَّ.
    Ama ne zaman adamın bir şey yapmaya kalkıştığını görsem bu ya evin yararı için oluyor ya da bizden birisini kurtarmak için. Open Subtitles المشكلة هى أنه فى كل مرة يفعل شيئاً مشبوهاً يتضح أنه يفعله لأجل مصلحة المنزل أو لإنقاذ واحد منا
    Devlet, yayın ağlarına yayın araçları verdiğinde bir dereceye kadar kamu yararı için kullanılmaları şartıyla vermişti. Open Subtitles عندما منحت الحكومة الشبكات موجات البث كانت شريطة انهم سيستخدمون بعض المقدرة لأجل مصلحة الشعب
    senin baban sisteme uyarak kendi yararı için çalışırken, benim babam sistemin dışına çıkıp başkalarının yararına çalışıyor. Open Subtitles الفرق الوحيد بين ابي وابيك بأن ابيك يعمل ضمن النظام ويعمل لأرباحه الخاصة بينما أبّي يبتعد عن النظام للعمل لمنفعة الآخرين
    Yalan söylemek projenin yararı için ufak bir bedel. Open Subtitles الكذب هو ثمن قليل لدفع من أجل خير هذا المشروع.
    Hayvan eti yemeyi hiçbir zaman bırakmayacağım, buna eminim; ama herkesin yararı için, onları endüstriyel olarak yetiştirmeyi ve düşüncesizce tüketmeyi bırakmanın vaktinin geldiğini düşünüyorum. TED لن اتوقف عن تناول اللحوم,وأنا على يقين من هذا لكنني أعتقد بأنه من أجل تحقيق مصلحة الجميع علينا التوقف عن تربية الحيوانات لأهداف صناعية ,و أكلها بدون تفكير
    Kamu yararı için zaten. Open Subtitles سأفعل للصالح العام.
    Anlaşmamız kendimiz için değil ülkelerimizin yararı için iş birliği yapmaktı. Open Subtitles اتفاقنا كان على التعاون لمصلحة دولتينا، ليس أنفسنا.
    Bir güç gösterisi köylülerin yararı için gerekliydi. Open Subtitles كان عرض القوّة ضروريًا لمصلحة القرويّين
    Misyonların yararı için! Open Subtitles لمنفعة الإرسالية
    - Ülkenin yararı için aramızdan bazılarına tekrar güvenmeye başlamak zorunda. Open Subtitles ستكون مضطرة للبدء في الثقة ببعض منا مجددا من أجل خير البلاد
    Sonra, narsisistik tasarım var. Bu da şu; fantastik tasarımcı sadece başka bir fantastik tasarımcı için tasarlıyor. Sonra, benim gibi var olmayı hak etmeye çalışan ve bu yararsız işle uğraşmaktan son derece utanan ve onu başka şekilde yapmaya çalışan insanlar var. Ve, onlar ve ben, objeyi obje için değil sonuç için yapmaya çalışıyoruz, insanoğlunun yararı için, onu kullanacak kişi için. TED بعد هذا، هناك التصميم المغرور أو المعجب بذاته. إنه المصمم الرائع الذي يصمم فقط لمصممين رائعين. بعد هذا، هناك أشخاص مثلي، الذين يحاولون أن يستحقوا الوجود. والذين يخجلون من العمل في وظيفة غير مفيدة، الذين يحاولون القيام بذلك بطريقة مختلفة. ويحاولون، وأنا أحاول، لعدم جعل الغاية من التصميم لذاته، ولكن الغاية من التصميم النتيجة، من أجل تحقيق فائدة للإنسان، وهو الشخص الذي سيستخدمه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد