Bu yaratıklarla daha önce karşılaştık ve hayatta kaldık. Chaka benim hayatımı kurtarmıştı. | Open Subtitles | لقد تعايشت مع هذه المخلوقات من قبل شاكا بنفسه , قد أنقذ حياتي |
- Devam edin! Hayır, bu iğrenç ağılı tüm bu yaratıklarla paylaşmayacağım! | Open Subtitles | لااااا سوف لن أمكث في هذه الزريبة القذرة برفقة كل تِلْكُمُ المخلوقات |
Bu yaratıklarla daha önce karşılaştım, türün farklı bir kolu ama aynı... | Open Subtitles | لقد قابلت هاته المخلوقات من قبل فرع مختلف منها, لكنها فصيلة واحدة |
Bazı şehirler bizim gibi kurnaz sokak akıllısı yaratıklarla lanetlenmiştir. | Open Subtitles | بعض المُدن مُجتاحة من مخلوقات ماكرة وعقلانية مِثلنا تماما ً |
Tanrı'nın böylesine gizemli yaratıklarla kendini eğlendirmesi ne garip. | Open Subtitles | بمدى غموض الرب، الذى يبهج ذاته بخلق تلك الكائنات العجيبة. |
Doğa, öyle yaratıklarla doludur ki bazıları hayatta kalmak için diğerlerini öldürmeye çalışırken bazılarıysa, hayatta kalmasını sağlayacak olanların ölümünü engellemeye çalışır. | Open Subtitles | الطبيعة مأهولة بمخلوقات إما تحاول قتل شيء يريد البقاء, أو تحاول تجنب القتل, من شيء يحتاجها للبقاء. |
İşin özü, bu dünyada diğer yaratıklarla etkileşime girmek ilgimi çektiği için, bu yaratıklar oynadıkları sırada diğer oyunculardan geliyor. | TED | فالواقع، أنا أتفاعل في هذا العالم مع المخلوقات الأخرى، هذه المخلوقات تأتي من لاعبين آخرين عندما يلعبون. |
Bugün burada bunları anlatmaktaki gerçek amacım, bu karizmatik ve asil yaratıklarla ilgili zihninizde silinmeyecek, derin izler bırakmak. | TED | الغرض من حديثي اليوم هو ان اعيد صياغة عقولكم حول هذه المخلوقات الكاريزمية والساحرة |
Şunu söylemek istiyorum, beyaz yaratıklarla çatışmanın kötü olduğunu düşünüyorsan, savaşa katılmayabilirsin. | Open Subtitles | كل ما أريد أن أقوله إذا كنت تعتقد أنه من السئ الحرب ضد تلك المخلوقات البيضاء يمكنك عدم المشاركة بالقتال |
Ama içimden bir ses, bu yaratıklarla karşılaştığımızda her şeyi öğreneceğimizi söylüyor. | Open Subtitles | لكني أَشعر بأننا سنكتشف ذلك قريباً متى ما قابلنا هذه المخلوقات وجهاً لوجه |
Bu yaratıklarla daha önce de uğraştık, ve bunun düşündüğünüz kadar kolay olmayacağı konusunda size garanti verebilirim. | Open Subtitles | لقد تعاملنا مع هذه المخلوقات من قبل وأستطيع أن أؤكد لكم . أنهم لن يكونوا سهلين كما تتوقعون .. |
Yapay olsun ya da olması bunu... zeka öğeleri ile birleştir... ve bu dikkat çekici yaratıklarla... canlı bir organizma arasında bir fark söz konusu bile olamaz. | Open Subtitles | صناعي أم لا، وأتحداك أن تخبرني الفرق بين الكائنات الحية وهذا المخلوقات الرائعة |
Denizlerde ustalığın yaratıklarla anlaşmaya değil dökülen alın terine ve kas gücüne dayalı olduğu günler daha iyiydi. | Open Subtitles | كان أفضل عندما كانت سيادة البحار ليست من الصفقات بين المخلوقات البغيضة بل من عرق جبين الإنسان وقوته فقط |
Bu tehlikeli yaratıklarla... karşı karşıya gelecek kadar şanssız biriyseniz... | Open Subtitles | إنلمتكنمحظوظاًووقعت.. بين أنياب إحدى تلك المخلوقات الخطيرة .. |
Önce bizi bu lanet boyutta kapana kıstırdın şimdi de şu gelişmemiş yaratıklarla mı uğraşıyorsun? | Open Subtitles | أولاً ألا ترى بأننا عالقون في هذا البعد والآن تناضل من أجل تدمير هذه المخلوقات البدائية |
Evet. Uzaydan gelmiş yaratıklarla her zaman uğraşıyoruz. | Open Subtitles | صحيح لأنه وكما يبدو أننا نتعامل مع مخلوقات من الفضاء دائما |
Burada, derinlerden gelen ve 250 milyon yıldır neredeyse hiç değişmemiş olan tarih öncesi yaratıklarla bir randevuları var. | Open Subtitles | لديهم لقاء مع مخلوقات قديمة تظهر من الأعماق التي لم تكد تتغيّر خلال 250 مليون سنة. |
Toprak altında yaşayan yaratıklarla ilgili bir efsaneydi. | Open Subtitles | عن أسطورة عن مخلوقات كانت تعيش تحت ألآرض |
Çok uzun süredir uzaylı yaratıklarla ilgili takıntılarım vardı. | Open Subtitles | لوقت طويل انتابتني الهواجس حول تلك المؤامرات من الكائنات الفضائية |
Büyülü Adalar. Bir sürü garip ve harika yaratıklarla dolu oldukları söylenir. | Open Subtitles | يقولون أن بها العديد من الكائنات النادرة و العجيبة |
Kalbimi ismi neşe ve umut olan belirsiz yaratıklarla doldurdun. | Open Subtitles | لقد ملأتيه بمخلوقات غير معروفة كان إسمهما الفرح |
Avlarını saptamak için su yüzeyini radar çanağı gibi kullanan yaratıklarla tanışacağız. | Open Subtitles | سنلتقي بمخلوقات تستخدم سطح الماء كــ صحن الرادار لتكشف عن فريستها |
Bazı yaratıklarla karşılaştık, ekiptekilerin vücutlarını ele geçirdiler. | Open Subtitles | واجهنا شكل من أشكال الحياة الفضائية الغريبة لقد سيطرت على أجسام الطاقم |
Dev sürüngenler, inanılmaz yaratıklarla dolu denizlere hükmediyordu. | Open Subtitles | حيث الزواحف الضخمة التي سيطرت على البحار المملوءة بالمخلوقات المدهشة |