Unutuyorsun, sizin yarattığınız dünyayı gördüm, ve okyanuslar kemik çölüydü, ufuk alevlerle kaplıydı, ve gittiğim her yerde çığlıklar vardı. | Open Subtitles | أنت تنسى لقد رأيت العالم الذى صنعتوه والمحيطات كَانتْ صحاري من العظمِ |
Burada yarattığınız şeyin inanılmaz olduğunu inkâr etmeyeceğim. | Open Subtitles | انظروا, انا لن انكر ان ما صنعتوه هنا مذهل |
Eğer bu doğruysa, ve ben buna inanıyorum, sizin yarattığınız dijital dünya yaratıcı fikirden fiziksel sınırlamaları ayırdı. Bu çok kolay olmalı. | TED | أترون، لو كان هذا صحيح، وانا أعتقد انه كذلك، ان العالم الرقمي الذي خلقتموه جميعاً قد فصل المخيلة الخلاقة من القيود المادية لهذه المسألة هذا يجب ان يكون جزء من شخ. |
Ama sizin yarattığınız Tanrı, tıpkı sizin gibi... | Open Subtitles | ...لكن الإله الذي خلقتموه يُشبهكم تمامًا |
İnsanların, yarattığınız resim önünde diz çökmesini istiyorsunuz. | Open Subtitles | وتريد من الناس الركوع أمام صورة التي تقوم بإنشائها. |
Orada yarattığınız askerler bütün bu yerleşkenin altını üstüne getiriyorlar. | Open Subtitles | الجنود التي قمت بإنشائها هناك, مزقوا هذا المعسكر بالكامل |
yarattığınız şeyi hafife almak gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | اسمعوا، لا أنكر أن ما صنعتوه هنا كان مذهلاً. |